Ahmet Türk, TBMM’de 10 Şubat 1922′de yapıldığı ileri sürülen gizli
oturuma işaret ederek, ‘Bu oturumda tartışılan ‘Kürt Reform Paketi’
bizim taleplerimizi karşılar’ dedi.
Pakette,
‘Türklerin ve Kürtlerin birbirinden ayrılmaz iki halk olduğu’
vurgulanıyor. Aksam gazetesinden Helin Alp´in haberinde şunlara yer
verildi:”BDP Milletvekili Ayla Akat Ata ile birlikte 3 Ocak’ta Abdullah
Öcalan ile İmralı’da görüşen Mardin Bağımsız Milletvekili Türk, AKŞAM’a
çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türk’ün, açıklamaları şöyle:
KÜRTLER NE İSTİYOR
10 Şubat 1922′de TBMM’de yapılan gizli oturumda tartışılan ‘Kürt
Reform Paketi’ bizim taleplerimizi karşılar. 81 yıl önce tartışılan bu
pakette, ‘Türkler ve Kürtlerin birbirinden ayrılmaz iki halk’ olduğunun
altı çiziliyor. Mustafa Kemal’in de kabul ettiği paket Kürt sorununun
sınır çizilmeden çözülebileceğini işaret ediyor. Burada sözü edilen
Türklerin ve Kürtlerin demokrasiyi esas alan eşit yurttaşlığıdır.
İmralı’ya Abdullah Öcalan ile yaptığımız görüşmede kendisi ‘Türkiye’nin
bölünmesini istemiyorum, amacımız bu değil. Yılardır bu ülkede devlet
politikası sonucunda Müslümanlar, dindarlar ve Kürtler ezildi.Bugün
Müslümanlar bu baskıdan kurtulmuş durumda.Ancak Kürtler hala eziliyor,
Kürtlerin bu baskıdan kurtulması gerekiyor’ dedi. Kürtlerin Anayasal
boyuttaki hukuk ve hak arayışları, ‘bölücülük’ olarak algılanmamalıdır.
Eşit yurttaşlık talebi, bir demokrasi talebidir.
SÜREÇ SOĞUMAMALI
Türkiye’de halk barıştan yana. Kürtlerin yeni süreçle ilgili büyük
beklentileri var. Ancak şu an bu beklentileri karşılayacak, siyasi bir
mantığın ortaya çıktığını söylemek zor. Çözüm için atılan adımın devamı
somut yeni adımlarla gelmelidir. Sürecin soğumasına izin verilmemeli.
Kaybedecek bir dakikamız bile yok. Bu süreç de tıkanırsa, Kürtlerin
kimseye güveni kalmaz. İnsanlar böyle söylüyor.
BDP VE DTK SÜRECE KATILMALI
Mesele sadece silahın bırakılması değil, hak, adalet ve eşitlik
zemininde iki halkın kucaklaşmasıdır. Bunun için BDP, DTK gibi siyasetin
kurumlarının, İmralı’ya gidip mutlaka sürece katılması gerekiyor.
Hükümet, çözümün sağlıklı ilerlemesi için siyaset kurumlarını sürece
dahil etmelidir. BDP ve DTK Eş Başkanları’nın bu bağlamda İmralı’ya
gitme talebi karşılanmalıdır.
PROVOKASYONLAR ENGELLENMELİ
Çözüm sürecine yönelik provokasyonlar engellenmeli. Paris cinayetleri
sonrası, gösterilen sağduyu provokasyonların sonuçsuz kalmasına
örnektir. Paris suikastlarına ‘örgüt içi infaz’ demek spekülasyona yol
açar. Bu süreçte herkes dikkatli konuşmalı. İnfazlar birçok ihtimali
barındırıyor. Uluslararası güçler ve Türkiye’nin derinlerinden
çıkarılamamış olan derin devlete kadar her ihtimal olası.
Kürtlere özerklik paketi
ÇÖZÜM adresi gösterilen ‘Kürt Reformu Paketi’, uzun yıllar İngiliz
arşivlerinde çalışan Robert Olson adlı yazar tarafından tartışmaya
açılmıştı. İstanbul’daki Britanya Komiseri Sir Horace Rumbold’un 24 Mart
1922′de Britanya Dışişleri Bakanlığı’na gönderdiği raporu dayanak
gösteren Olson, 10 Şubat 1922′de TBMM’de yapılan gizli oturumda,
Kürtlere ‘Özerklik verilmesi’, ‘kendi yerel meclislerini kurma hakkı’ ve
‘anadil hakkını’ da içeren 18 maddelik reform paketinin tartışıldığını
ileri sürmüştü. Pakette yer alan bazı maddeler özetle şöyle:
- Büyük Millet Meclisi, Türk Milletinin, medeniyetin gerekleri
doğrultusunda ilerlemesini sağlamak amacıyla, Kürt milleti için kendi
milli gelenekleriyle uyum içinde bir özerk yönetim/muhtar idare kurmayı
taahhüt eder.
- Çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu havali için, Büyük Millet
Meclisi’nin karar vereceği şekilde Türk veya Kürt olabilecek bir Genel
Vali Vekili ve bir müfettişle birlikte, bir Genel Vali Kürt ahali
tarafından seçilecektir.
- Büyük Millet Meclisi ile görüşülmedikçe ve onayı alınmadıkça, Kürt Milli Meclisi’ne hiçbir imtiyaz tanınamaz.
BDP’DEN BAŞVURU
BDP, 81 yıl önce toplandığı ileri sürülen bu oturumla ilgili
belgelerin ortaya çıkarılması için Meclis Araştırması açılmasını istedi.
BDP’li milletvekillerinin imzasıyla 9 Ocak 2013′te Meclis Başkanlığı’na
sunulan teklifte, ‘… Büyük Millet Meclisi’nin 10 Şubat 1922 tarihinde
Kürtlere özerklik tanıyan ‘Kürt Otonomi Kanunu’ ve o döneme ait gizli
belgelerin ortaya çıkarılması amacıyla, Anayasa ve Meclis İçtüzüğü’nün
ilgili maddeleri gereği Meclis araştırması açılması arz ve teklif
edilir…’ denildi.”
Kaynak: Akşam gazetesi 23 Ocak 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder