Amed Newrozu’nun en uzaktan gelen misafirleri 4 Bolivyalı kadın siyasetçiydi.
İktidardaki Morales’in partisinden senatörler Mary Medina, Rosemary
Karlo ve Sonia Guardia ile yardımcıları Sandira Quiroz Amed’te
görüştüklerine sarı-kırmızı- yeşilli rozet takıp “Çokuluslu Bolivya
devletinin anayasası” kitapçığını vermeleri dikkat çekti. Zira
bayrakları da Kürt renkleriydi ve o anayasada 36 ulusun birlikte nasıl
yaşayacağı anlatılıyordu.
1967′de Che Guevara’nın katledilmesiyle Bolivya devrimi yarım
kalmıştı. Yıllar sonra 1997′de kurulan Sosyalizme Doğru Hareket Partisi
(MAS) Che’nin mirasını devir aldı. Aynı yıl yapılan genel seçimlerde MAS
yüzde 3 oranında oy aldı. 2002′de oyunu yüzde 20′ye, 2005′te ise yüzde
54′lük başarı elde ederek iktidarı ele geçirdi. Bu seçimle birlikte 180
yıllık ülke tarihinde ilk kez yerel halklardan biri Eva Morales, devlet
başkanı oldu.
Yerli halklara topraklarının geri verilmesi, rüşvetle mücadele,
sağlık ile eğitim reformu sözü veren MAS, 2009′deki seçimlerde oyunu
yüzde 64′e çıkarttı. Aynı yıl ise “Çokuluslu Bolivya devletinin
anayasası” ismiyle hazırlanan ve 411 madden oluşan yeni anayasa halk
oylamasıyla kabul edildi. Bu değişim, Bolivya’da yeni bir yönetim
şeklinin kurulması ve ülkede yaşayan 36 ulusun artık kendi kendini idare
etmesi anlamına geliyordu.
En önemlisi de yeni sloganı “Birlik kudrettir” olan Bolivya’da petrol
ve gaz gibi yeraltı kaynakları halkın eline geçiyordu. Daha önce
kaynaklardan elde edilen gelirlerin yüzde 18′i Bolivya’nınken,
Morales’le birlikte bu oran yüzde 51′e çıktı ve batılı şirketlere sadece
yüzde 49′luk bir oran verildi. Ülkeyi yıllarca yöneten batının
gölgesindeki iktidarların gerekçesi ise hayli garipti; “Ne yapalım
petrol bizim değil, toprağın. Kim çıkartırsa en fazla payı o alıyor.”
‘KÜRTLERLE KADERİMİZ AYNIYDI’
21 Mart’taki Newroz kutlamaları için Amed’te davet edilen Morales’in
partisinden senatör Mary Medina gülerek bu ayrıntıyı aktarıyor.
Ülkesinin yıllarca nasıl sömürüldüğünü, yerel halkların uğradığı
zulümleri ve iktidara nasıl geldiklerini anlattıktan sonra konu Kürtler
ve Newroz’a geliyor. Ülkelerinin Kürdistan’a çok uzak olduğunu ve bu
yüzden Kürtler hakkında daha önce çok az bilgiye sahip olduklarını
söyleyen Medina “Meğer aynı kaderi yaşamışız” diyor ve
sarı-kırmızı-yeşil renkteki rozeti göstererek ekliyor; “Sadece kaderimiz
değil, renklerimiz de aynıymış.”
Aynı zamanda öğretim görevlisi olan senatör Medina, yıllarca
verdikleri mücadelenin ardından hayata geçirdikleri anayasanın yer
aldığı kitapçığı ise diğer elinde gösteriyor. Bolivyalı heyet, 21
Mart’taki kutlamanın ardındın başta DTK Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel
Tuğluk olmak üzere görüştüklerine bu rozeti ve kitapçığı hediye etti.
Kürdistan’dan 15 bin kilometre uzaklığındaki Bolivya’dan gelen Mary
Medina’ya senatörler Rosemary Karlo ve Sonia Guardia ile yardımcıları
Sandira Quiroz eşlik etti.
Rosemary Karlo ise eski bir sendikacı ve Eva Morales için “başkan”
yerine “yoldaş Evo” dediği yıllardır tanıdığını söylüyor. Morales’in de
sendikacı olduğunu anlatan Karlo, iktidara gelmeden önce güçlü bir
şekilde örgütlendiklerini hatırlatıyor. Batılı güçlerin kendilerine
karşı muhalefetlere her türlü destek verdiğini belirten senatör Karlo
“Yoldaş Evo dünya için iyi bir örnek ve bu yüzden emperyalistler onu
silmek istiyor. Mesela en son ABD Büyükelçisini ülkemizden çıkardık”
dedi.
Öğretmen olan diğer senatör Sonia Guardia’ya göre en büyük sorunları
ham petrolü işleyecek rafineri ve fabrikanın olmaması. Halkın refah
düzeyinin yükseldiğini, ancak hala fakirliğin sürdüğünü anlatan Guardia
“Bizimle birlikte yerel halklar özgürlüğüne kavuştu. Biz halka üzerinde
MAS yazan bir bayrak ve tişört vermek dışında hiç bir maddi vaatte
bulunmadık, ama onları özgürleştirdik” şeklinde konuştu.
‘YOLUMUZ DAHA UZUN’
Heyetin sözcüsü Mary Medina ülkede yaşayan 36 değişik ulusun mecliste
temsil edildiğini ve İspanyolca ile birlikte 37 dilin resmi dil
olduğunun altını çiziyor ve ekliyor; “Hala kat edeceğimiz yol var.
Hedeflerimize 12 yıl içinde ulaşacağımızı planlıyoruz. İşte o zaman
fakirliği tamamen sona erdireceğiz”. Kadın mücadelesinin önemine dikkat
çeken Medina, bu konuda Kürt hareketiyle de benzediklerini belirterek
devamla şöyle konuştu:
“Örneğin 2006′da yeni anayasa talebiyle ülkenin doğusundan batısına
kadar süren binlerce kilometrelik yürüyüşe kadınlar öncelik etti. 3
milyona yakın kişinin katıldığı ve 2009′a kadar üç kez gerçekleşen bu
yürüyüşler her seferinde 3 ay sürdü. Ama kadının bu mücadelesi sayesinde
şimdi anayasamızda ‘Bolivya’da erkek ve kadınlar yaşıyor’ ibaresi yer
alıyor, kadınlar her yerde yüzde 50 kotaya sahip. Örneğin 10 erkek
bakanın yanında şu anda 10 kadın bakan da var. Kısacası halkların
özgürlüğü ve çok uluslu devlet kadar kadın özgürlüğü de bizim için
esastır.”
‘KÜRT KADINI ÇOK MÜCADELECİ’
İlk kez Kürdistan hakkında bu kadar bilgi edindiklerini söyleyen
Mary Medina “Kürtlerin zorlu bir mücadele verdiğini biliyoruz. Her türlü
baskı ve zulümle karşılaşmışsınız, fakat mücadeleden vazgeçmemişsiniz.
Sizdeki gücü biz gördük. Umarız Öcalan’ın çağrısıyla ülkenizde güzel
şeyler olur, sorunlarınızı diyalog ve müzakere yoluyla çözersiniz” dedi.
Özellikle Kürt kadınlarının örgütlülük ve mücadelesi karşısında
şaşırdıklarını belirten senatör Medina Newroz izlenimlerini ise şöyle
dile getirdi:
“Newroz inanılmaz bir şeydi, açıkçası bu kadarını beklemiyorduk. Bu
kadar insanı partimizin 2009′da yapılan seçim kampanyasının son gününde
görmüştüm. Ama bizde olmayan bir şeyi burada gördük. İnsanların ailece
gelmelerine çok şaşırdık. Çünkü bizde bütün aile böyle birlikte
siyasetle ilgilenmiyor, kadınların çocukları hatta bebekleriyle gelmesi
çok ilginçti.”
Ülkelerine döndükten sonra orada Kürtlerin mücadelesini ve Newroz’da
tanıklık ettikleri manzarayı herkese anlatacaklarını söyleyen Bolivyalı
heyete en son “Kürdistan’da ne öğrendiniz?” sorusunu yöneltiyoruz. Heyet
üyesi 4 kadın ellerini birleştirerek “Az da olsa Kürtlerin bu dansını
(halayı) ve ‘Bijî Newroz sözünü öğrendik” diyor.
Kaynak:ANF 25 Mart 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder