19 Mart 2013 Salı

Karayılan’dan Çözüme ve Barışa Destek

murat karayılan
Bu dönem sonuç alma dönemidir. Bu dönem, Kürt sorununun çözülebileceği bir dönemdir. Sorunun barışçıl yöntemlerle de çözülebileceği koşullar mevcuttur. 

Başkan Apo’nun yapacağı açıklama, tüm hareketimizi, tüm yurtsever halkımızı bağlayan bir çerçevede olacaktır”

Bu anlamda biz, geliştirdiğimiz tüm toplantılarda net bir biçimde Önderliğin ortaya koyduğu perspektifin doğru olduğuna ve katılacağımıza dair karar kılmış bulunuyoruz;

Tercihimiz bu sorunun barışçıl yöntemlerle çözülmesidir. Bu net bir biçimde böyledir. Ama sorunun çözülmesi için karşı tarafın da yapması gerekenler vardır.

Kürt sorunu kördüğüme dönüşmüş bir sorun olduğu gibi, Kürt sorununun sorun olmasından çıkarı olan çok çeşitli ulusal ve uluslararası çevreler de vardır. Bunu şuan çok açma gereği duymuyorum ama burada önemli olan, tarafların olası engelleri de düşünerek ve onlara karşı da kararlı bir duruşu sergileyerek çözüm perspektifini net bir biçimde ortaya koymasıdır.

Öncelikle kendi kadro yapımızı ikna etme faaliyetini yoğun bir biçimde gündemimize almış bulunuyoruz. Belki Kuzey güçleri, vb. uzak yerlerin hepsine ulaşamayız ama ulaşılan tüm güçlerle süreci paylaşma, sürece ilişkin görüş oluşturma, önerilerini alma, kaygılarını not etme ve bu temelde bir algı oluşturma faaliyetini şimdiden başlatmış durumdayız.

Bu açıdan tabanımızla, halkımızla, bütün yurtsever kesimlerle ve bunlardan da öte, Kürdistan’ın tüm parçalarında bulunan dışımızdaki örgütlerle de paylaşma, bilgi sunma ve onların görüşlerini alma faaliyetini şu anda yoğun bir biçimde yürütüyoruz.

Zaten eğer herhangi bir anormal durum olmazsa, Newroz günü veya Newroz gününden 1-2 gün önce Önderliğimiz bizzat kendisi kamuoyuna açıklayacaktır.

Bu süreç, belki de mücadele tarihimizin en zor dönemi, en riskli dönemi de diyebileceğimiz bir süreç oluyor.
Biz dürüst yaklaşacağız ve bu konuda karşı taraftan herhangi engelleyici ve boşa çıkarıcı bir tutum olmazsa sürecin derinleşmesini esas alacağız.

Biz bu insanları bırakırken herhangi bir pazarlık temelinde bırakmış değiliz. Önderliğimiz istedi, biz de kararlaştırdık ve bıraktık. Öyle bir pazarlık sonucu bırakılma gibi bir durum söz konusu değildir. Bunu bazı çevreler bilinçli çarpıtarak pazarlık temelinde bırakıldıklarını belirtiyor. Hayır, öyle değil. Çok önemli ve çok tarihsel bir sürecin başlangıcındayken ilk adımın bu biçimde bizden gelmesi bizim açımızdan olumlu bir çıkıştır. Yarın öbür gün yaşanacak olan gelişmelerle birlikte bu adımın da ne kadar önemli olduğu daha fazla görünmüş olacaktır.

Eğer devletle Kürt siyaseti barışacaksa, o zaman bu tutumun da değişmesi gerekiyor. Yani KCK denilen bu davaların da hükmen düşmesi gerekiyor.

Kaynak: Firatnews.com 18 Mart 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder