Bu dönem sonuç alma dönemidir. Bu dönem, Kürt sorununun
çözülebileceği bir dönemdir. Sorunun barışçıl yöntemlerle de
çözülebileceği koşullar mevcuttur.
Başkan Apo’nun yapacağı açıklama, tüm hareketimizi, tüm yurtsever halkımızı bağlayan bir çerçevede olacaktır”
Bu anlamda biz, geliştirdiğimiz tüm toplantılarda net bir biçimde
Önderliğin ortaya koyduğu perspektifin doğru olduğuna ve katılacağımıza
dair karar kılmış bulunuyoruz;
Tercihimiz bu sorunun barışçıl yöntemlerle çözülmesidir. Bu net bir
biçimde böyledir. Ama sorunun çözülmesi için karşı tarafın da yapması
gerekenler vardır.
Kürt sorunu kördüğüme dönüşmüş bir sorun olduğu gibi, Kürt sorununun
sorun olmasından çıkarı olan çok çeşitli ulusal ve uluslararası çevreler
de vardır. Bunu şuan çok açma gereği duymuyorum ama burada önemli olan,
tarafların olası engelleri de düşünerek ve onlara karşı da kararlı bir
duruşu sergileyerek çözüm perspektifini net bir biçimde ortaya
koymasıdır.
Öncelikle kendi kadro yapımızı ikna etme faaliyetini yoğun bir
biçimde gündemimize almış bulunuyoruz. Belki Kuzey güçleri, vb. uzak
yerlerin hepsine ulaşamayız ama ulaşılan tüm güçlerle süreci paylaşma,
sürece ilişkin görüş oluşturma, önerilerini alma, kaygılarını not etme
ve bu temelde bir algı oluşturma faaliyetini şimdiden başlatmış
durumdayız.
Bu açıdan tabanımızla, halkımızla, bütün yurtsever kesimlerle ve
bunlardan da öte, Kürdistan’ın tüm parçalarında bulunan dışımızdaki
örgütlerle de paylaşma, bilgi sunma ve onların görüşlerini alma
faaliyetini şu anda yoğun bir biçimde yürütüyoruz.
Zaten eğer herhangi bir anormal durum olmazsa, Newroz günü veya
Newroz gününden 1-2 gün önce Önderliğimiz bizzat kendisi kamuoyuna
açıklayacaktır.
Bu süreç, belki de mücadele tarihimizin en zor dönemi, en riskli dönemi de diyebileceğimiz bir süreç oluyor.
Biz dürüst yaklaşacağız ve bu konuda karşı taraftan herhangi
engelleyici ve boşa çıkarıcı bir tutum olmazsa sürecin derinleşmesini
esas alacağız.
Biz bu insanları bırakırken herhangi bir pazarlık temelinde bırakmış
değiliz. Önderliğimiz istedi, biz de kararlaştırdık ve bıraktık. Öyle
bir pazarlık sonucu bırakılma gibi bir durum söz konusu değildir. Bunu
bazı çevreler bilinçli çarpıtarak pazarlık temelinde bırakıldıklarını
belirtiyor. Hayır, öyle değil. Çok önemli ve çok tarihsel bir sürecin
başlangıcındayken ilk adımın bu biçimde bizden gelmesi bizim açımızdan
olumlu bir çıkıştır. Yarın öbür gün yaşanacak olan gelişmelerle birlikte
bu adımın da ne kadar önemli olduğu daha fazla görünmüş olacaktır.
Eğer devletle Kürt siyaseti barışacaksa, o zaman bu tutumun da
değişmesi gerekiyor. Yani KCK denilen bu davaların da hükmen düşmesi
gerekiyor.
Kaynak: Firatnews.com 18 Mart 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder