Öcalan’ın tarihi çağrısı sonrası başlayan tartışmalar sürüyor.
Kürt tarafı sürecin sağlıklı yürüyebilmesi için yasal güvenceye dikkat
çekerken, kamuoyu AKP hükümetinin atacağı adımlara odaklanmış durumda.
DEMOKRATİKLEŞME ADIMLARI ATILMALI
Amed Newrozu’nda Öcalan’ın milyonların şahitliğindeki mesajı toplumda
büyük heyecan yaratırken, kamuoyu hükümetin atacağı adımlara
kilitlenmiş durumda. Kamuoyu, Kürt tarafının tarihi adımına hükümetin
demokratik adımlarla katkı yapmasını bekliyor.
HÜKÜMET ÖCALAN KADAR CESUR OLMALI
BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, “Demokratik bir gelecek istiyoruz. Buna
varsanız silah sorun olmaktan çıkar” derken, Kürt Parlamenter Osman,
“Top Ankara’da”, İlahiyatçı Ahmet İnan ise, “Devlet de Öcalan gibi cesur
olmalı” dedi.
Demokratik adımlar süreci ilerletir
BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın mesajının
ardından yaşanan gelişmeleri Nuçe TV’ye değerlendirdi. Kürtler’in tarih
sahnesinden silinmek istendiğini, kimliğinin inkar edilip dilinin
yasaklandığını ve 20 yüzyıl boyunca Kürtlere katliamlar dayatıldığını
söyleyen Kışanak, “Son 30 yılda verilen mücadele ile Kürtler var oldu,
kimliklerini kazandı, kendilerine stratejik olarak başka bir alternatif
yarattılar. Şu anda Ortadoğu’daki bütün politik güçlerin dikkate almak
zorunda kaldığı bir güç haline geldi. Sayın Öcalan’ı uluslararası güçler
aldılar bir komplo ile Türkiye’ye teslim ettiler. Ama, bu komployu
düzenleyen uluslararası güçler, Sayın Öcalan’dan gelen mesajı büyük
merakla bekledi. Sonra bu mesajı selamlamak zorunda kaldı. İşte tarih
yazmak budur. Kürtler tarih yazıyor, bunun farkına varmak lazımdır” diye
konuştu. Amed Newrozu’nun önemine dikkat çeken Kışanak, “21 Mart
Newrozu, Kürt inkarının ve uluslararası komplonun iflas ettiği bir
gündür” dedi.
Süreci doğru anlamalı
Kışanak, silahlı güçlerin çekilmesi ve silahın ne zaman bırakılacağı
konularına odaklanılması halinde bu çıkışın anlaşılamayacağını ifade
ederken, şöyle konuştu: “Bu çıkışın tamamı Ortadoğu’daki halklara ‘gelin
demokratik mücadelemizi birlikte yapalım’ diyen çok güçlü bir
deklarasyondur. Kendine ve mücadelene güvenmezsen, ‘Hükümet ne verecek,
ne yapacak’ diye odaklanırsan birçok konuda kaygılar artar. Tabi ki bir
tarafta hükümet ve devlet var, ama onları etkileme gücü bizde var artık.
Biz onların tutumunu ve davranışını değiştirebiliriz. Demokratik bir
yaşama onları evriltebiliriz. AKP hükümeti, tasfiye için siyasi ve
askeri olanakları sonuna kadar kullandı. Süreci doğru anlamaz isek süreç
doğru ilerlemez. Bu güçlü demokratik mücadele yürüteceğimiz bir süreç
olacaktır.”
Demokratikleşme konuşulsun
Kışanak, asıl konuşulması gerekenin silahlar değil, demokratikleşme
olduğunu, birlikte yaşamın nasıl olacağına dair devletin ve hükümetin
konuşması gerektiğini ifade ederken, “Özgür, demokratik bir gelecek
istiyoruz. Buna var mısınız, yok musunuz? Buna varsanız silahlar sorun
olmaktan çıkar. Bunun için çok net çağrı ve açıklamaları var. Onun için
artık hükümetin silah meselesini konuşma hevesinden vazgeçip asıl
konuşması gerekenleri yapması lazımdır. Bu süreçte üzerine düşeni
yaparsa AKP de demokratikleşecektir. Kendisi net bir politika izlerse
CHP kışkırtan bir tavırdan vazgeçecektir” dedi.
Yasal güvence lazım
Kışanak, Oslo görüşmelerinde MİT müsteşarı ve bu kurumun
yöneticilerine açılan soruşturma ve kendileri hakkında hazırlanan
fezlekeleri hatırlatarak, İmralı’da yürütülen görüşmelere de bir
savcının çıkıp dava açabileceğini anlattı. Kışanak şöyle devam etti:
“Mevcut yasalarda Öcalan yasa dışı bir örgüt lideri olarak görülüyor.
Bununla kim niye görüşüyor diye bir savcı çıkıp dava açarsa ne
yapacağız. Bunun için yasal güvence istiyoruz, sürecin yürümesi için bu
çok önemlidir…”
Kaynak: ozgur-gundem.com 26 Mart 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder