Halepçe Katliamı’nın 25 yıldönümü nedeniyle Halepçe kentinde
yapılan birçok ülkeyi temsil eden diplomatların da katıldığı anma
toplantısında konuşan Kürdistan Bölge Hükümeti Başbakanı Neçirvan
Barzani bölgedeki siyasi gelişmelere ilişkin önemli açıklamalarda
bulundu.
Kürdistan Bölgesi Hükümeti resmi sitesinde yer alan konuşmasının
başında Halepçe’nin Kürdler için önemine değinen, katliamın Kürdler
üzerindeki zulmün sembolü olduğunu söyleyen Barzani, “Bizleri
öldürdüklerinde ne yazık ki Batı dünyası ve İslam âlemi tavır almadılar,
derin bir sessizliğe gömüldüler. Katliamı andığımız bu günde gözümüz,
kulağımız Birleşmiş Milletlerde, her yıl bu katliamı anmasını, 16 Martı
kimyasal silahların yasaklanması günü olarak ilan etmesini bekliyoruz”
dedi.
Halepçe Katliamının izleri silmek amacıyla yaptıkları çalışmaları ve
bölgenin kalkınması için başlattıkları projeleri anlatan Bölge
Başbakanı, “eğer dünya Halepçe Katliamına ilk günde tavır alsaydı,
katliamın devamı olan Enfal operasyonları yapılmaz, on binlerce
kadın-erkek, genç-yaşlı-çocuk Irak çöllerinde diri-diri toprağa
gömülmezdi. Bu gün devletlerin insani ve ahlaki görevi, Kürdistan’da
başka kırımların önüne geçmek için çaba harcamaktır, Irak eski rejimin
yaptığı kırımları, Enfal’ı, Halepçe Katliamını, Barzani ve Feyli
Enfallerini jenosit olarak tanımaktır” dedi.
Halepçe Katliamı ve Enfal’in açtığı yaraları hiçbir zaman
unutmayacaklarını dile getiren Barzani, şöyle konuştu: “Söz konusu
saldırılar halkımıza büyük zararlar verdi. Öyle ki bazı kişiler ‘artık
Kürtler ayağa kalkamaz’ diye düşünmeye başladılar. Ama Kürdistan
halkının direnişi sonucu nar ve öteki meyveleriyle güçlü Halepçe
bahçeleri yeniden yeşerdi, ürün vermeye başladı. Ölümsüz şehitlerimizin
anısı, bizleri daha güçlü ve sakin bir biçimde özgür Kürdistan’ı kurmaya
teşvik etti.”
Halepçe Katliamı esnasında gösterdiği dayanışma nedeniyle İran İslam
Cumhuriyeti’ne teşekkür ettiklerini belirten Barzani, “şu anda bile
kimyasal silahla yaralananlar İran hastanelerinde tedavi görüyorlar”
dedi.
Irak Temyiz Mahkemesi’nin 1 Ekim 2010 tarihinde verdiği bir kararla
Halepçe Katliamı’nın jenosit olarak tanıdığını, Irak Ağır Ceza
Mahkemesi’nin de Irak hükümetinin katliamın kurbanlarının ailelerine
tazminat ödemesi kararı aldığını anlatan Bölge Başbakanı, “Irak hükümeti
şu ana kadar bu yasal görevinin en küçük bir bölümünü bile yerine
getirmedi. Doğrusu bu tavır, mahkeme kararının ayaklar altına
alınmasıdır, Halepçe şehitlerine gösterilen vefasızlıktır. Karar
üzerinden geçen bunc zaman sonra, katliamın 25 yıldönümünde Irak
hükümetinden mahkemenin kararını yerine getirmesini, mağdurların
zararlarını karşılamasını istiyoruz” dedi.
“Şu anda Irak büyük bir siyasi kriz içinde” diyen Neçirvan Barzani,
krizin tüm Irak halkını etkilediğini belirterek şunları söyledi:
“Bu krizin temel nedeni yeni Irak’ın prensiplerine uymamaktır. Yeni
Irak ‘katılım, uzlaşı ve federasyon’ prensipleri üzerinde inşa edildi.
Bu prensipler konusunda pişmanlık duymak, ya da prensipleri hayata
geçirmemek, dini etnik açıdan çok renkli olan Irak’ta krize neden olur.
“Prensiplere uymak, Irak’ta yaşayan toplumsal guruplar arasında
birlikte yaşam ve işbirliği ruhunu güçlendirir. Kuşkusuz prensiplerin
ayaklar altına alınması birbirinden uzaklaşmaya, çelişkilere neden olur
ki, bu da Irak’ın geleceği için bir tehlikedir.
“Kürdistan’dan açık ve net bir mesajımız var, o sorunları diyalog ve
görüşme yolu ile çözmektir. Biz diyalog yolunu tercih ediyoruz ve bu
doğrultuda bazı adımlar da attık. Ama Kürdistan Halkı Bütçe konusunda
Bağdat Hükümeti’nin ‘katılım’ gibi yeni Irak’ın prensipleriyle uyuşmayan
tavrı ile karşılaştılar. Bütçe, peşmerge, 140. Maddenin hayata
geçirilmesi, Kürdistan Bölgesi’nin ekonomik hakları ve yabancı petrol
şirketlerin paraları gibi konularda sorunlar içeriyor ki bu konular
Kürdistan Bölgesi için hayati öneme sahiptirler.
“Şimdi biz ilan ediyoruz ki sorunların çözümü için, ‘katılım, uzlaşı
ve birlikte yaşam’ gibi prensiplerin hayata geçirilmesi için ciddi
görüşmeler yapmaya hazırız. Çünkü biz bir başka Irak’a rıza
göstermeyeceğiz ki bu da Kürdistan halkının Anayasal hakkıdır.
Kaynak: Dengê Azad 21 Mart 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder