06.01.2013 tarihinde IKV-KOMKAR Derneği’nin toplantı salonunda,
Kürdistan Sosyalist Partisi -PSK Genel Sekreteri Mesud TEK’in konuşmacı
olarak katıldığı “Kürdistan’daki gelişmeler” konferansı yapıldı.
Konferansın
açılış konuşmasını Rıza Katurman yaptı. Katılımcıları selamladıktan
sonra konferans hakkında kısa bilgi veren Rıza Katurman, sözü konuşmacı
olarak konferansa katılan PSK Genel Sekreteri MesudTek’e bıraktı.
Konuşmasında küreselleşme ve Ortadoğu ile kuzey Afrika ülkelerini
etkisi altına alan değişim sürecini anlatarak başlayan Tek, Arap
Baharı’nın etkisi altında olan Tunus, Mısır, Libya ve Suriye arasındaki
farkları ve bu farklılıkların değişim sürecine olan etkilerinden
bahsetti.
Suriye’deki halk hareketinin iç savaş haline geldiğini belirten Tek,
BAAS diktatörlüğünün yıkılmasının kaçınılmaz olduğunu, bu ülkede yaşayan
dini ve etnik azınlıklar arasındaki güvensizliğin ve muhalefet güçleri
bir araya toplayan koalisyonun özellikle Kürd sorunu konusudaki
tavırsızlığının rejimin ömrünü uzatan nedenler arasında bulunduğunu
söyledi.
Muhalefet güçlerinin birliğini sağlamak konusunda yapılan
çalışmalarda bazı önemli adımların atıldığını ama Kürdlerinkoolisyona
katılma konusunda son kararlarını vermediklerini belirten Tek, PYD’nin
yapısı ve O’nun BAAS rejimi ile olan ilişkilerinin Suriye Kürdistan’ında
de fakto oluşan özgürlük ortamının önemini ortadan kaldırmadığını
söyledi. Diğer parçalardan Kürdorgütlerinin bu parçada fakto oluşan
özgürlük ortamının Suriye Kürdlerinin iradesinin ifadesi olacak bir
statüye evrilmesi için yurtsever örgütleri teşvik etmeleri gerektiğinin
altını çizen Tek, Hewlêr Anlaşmasının hayata geçirilmesinin önemine
vurgu yaptı.
Güney Kürdistan’da Maliki’nin Irak Anayasası ve ilgili diğer
yasaları ayaklar altına alarak oluşturduğu Dicle Operasyon Birlikleri’ni
Kerkük Bölgesi’ne göndermesiyle başlayan gerginliğin, bardağı taşıran
son damla olduğunu söyleyen Tek, Bağdat-Hewlêr arasında yaşanan
sorunları dile getirdi.
İran İslam Cumhuriyeti’nin uydusu gibi hareket
eden Maliki’nin son gerginlikte Şii ve Sunni Arap kesimlerinden destek
görmediğini belirten Tek, Türkiye’nin Maliki’ye karşı Kürdleri
desteklemesinin nedenleri üzerinde durdu. Türkiye-Güney Kürdistan
ilişkisinin güvenlik parantezinden çıkıp siyasi, ekonomik ve sosyal
alanlarda gelişme göstermesinin iyi bir şey olduğunu, kendilerinin
yıllarca bu doğrultuda talepleri bulunduğunu anlatan Tek, Kürd sorununu
eşitlik temelinde çözen bir Türkiye ile Güney kürdistan işbirliğinin
bölgedeki demokratikleşme sürecine önemli katkı sunabileceğini dile
getirdi.
İmralı-Hükümet görüşmelerini desteklediklerini, çatışmaları sona
erdirmeyi amaçlayan, demokratikleşmeyi geliştiren, kürd sorunun
diyalogla barışçıl çözümünün yolunu açan her girişimin desteklenmesi
gerektiğini anlatan Tek, sürecin başarısı için uygun ve uzlaşıcı bir dil
ile demokratikleşme ve Kürtlerin temel halkarını tanımak amacıyla
atılacak adımların önemine vurgu yaptı. Görüşmelerin şaffaf bir biçimde
yürütülmesinin önemine değinen Tek, legal Kürd örgütlerinin somut bazı
talepler konusunda iş ve güç birliği yapmalarının önemini anlattı.
Son yaşananların, Suriye, Irak ve Türkiye’de Kürd sorunu konusundaki
gelişmelerin birbirini derinden etkilediğini ve uzak olmayan bir
gelecekte buna İran Kürdistanı’nın da katılacağını hatırlatan Tek, buna
rağmen Ulusal konre için subjektif şartların bulunmadığını, ama önceden
hazırlanmış bir kürdistanlı Partiler konferansının toplanmasının sürece
olumlu katkıda bulunacağını söyledi.
Kürdlerin bölgedeki gelişmeler üzerinde önemli etkisi olan Şii-Sunni
cephelerinden birisi desteklemelerinin taşıdığı tehlikeleri anlatan Tek,
Kürd örgütlerinin taptancı bir anlayışın yerine her siyasal gelişmeye
karşı tavır geliştirmelerinin daha doğru olduğunu dile getirdi. Tek daha
sonra dinleyicilerden gelen soruları cevaplandırdı.
Toplantıya Wuppertal ve çevresinden gelen çok sayıda kişi katıldı.
Kaynak: dengekurdistan.nu 07Ocak 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder