30 Kasım 2012 Cuma

Güney Kürdistanlı Güçlerin Ortak Açıklaması

Kürdistan Bölge Başkanlığı’nın sitesinde yer alan bir haberde, Bölge Başkanı Mesud Barzani’nin 29 Kasım günü Güneyli siyasi güçlerle bir araya gelerek son gelişmeleri değerlendirdiği ve toplantı sonucu ortak bir açıklama yapıldığı belirtildi.

“Siyasi güçler, Irak Silahlı Güçleri Komutanlığı’nın Kürdistan Askeri heyeti ile yaptığı toplantının başında gösterdiği olumlu tavırdan geri adım atarak Dicle Operasyonu’nu devam ettirmesinden, Kerkük, Duz ve öteki ‘sorunlu bölgelere’ yönelik asker sevkiyatını sürdürmesinde ısrarlı davranmasından endişe duyuyorlar” denilen ortak açıklamada, özetle şu görüşlere yer verildi:

“Toplantıya katılan taraflar, Kürd halkının Bölge’nin ve anayasal haklarının korunması ve Irak’taki demokrasi sürecinin savunulması konusundaki ortak tavrına büyük değer biçerler. Bağdat’ta diktatörlük ve militarist bir yapının önlenmesi gerektiğine vurgu yaparlar ve Bağdat hükümetinden kaynaklanan bu tehlike sürecin önlenmesi için Irak’ın tüm siyasi güçlerinin rollerini oynaması gerektiğine inanırlar, Çünkü söz konusu bela sadece Kürdleri değil, tüm Iraklı gurupları tehdit etmektedir.

“Irak’ın toprak bütünlüğünün Irak Anayasası’na gösterilecek saygıya bağlı olduğuna vurgu yapan taraflar, Anayasa’nın ayaklar altına alınmasının Irak’ın toprak bütünlüğünü tehlikeye düşürdüğü inancındadırlar.”

“Taraflar, Kerkük ve öteki sorunlu bölgelere yönelik her türlü şoven harekete yol vermeyeceklerine de vurgu yaparlar” denilen açıklamada, Irak’taki yeniden yapılanma sürecinin yolunun açılması için Kürdistan Bölgesi ile diyalogun önemini bir kez daha dile getirdiler, peşmerge güçlerini selamladıklarını, istenmeyen her olaya karşı Kürd halkının desteklemeye hazır olduklarını belirttiler.

Kaynak: dengekurdistan.nu 29 Kasım 2012

Adaletin Terazisi Kürtler İçin Bozuk

Adaletin terazisi bir kez daha Kürtler için şaştı. 

İzmir’in Kadifakale semtinde 2009 yılında çıkan olaylarda, “molotoflu eyleme katıldıkları”, “Atatürk’e hakaret ettikleri” ve “Türk bayrağı yaktıkları” iddiasıyla 7’si tutuklu 12 kişiye, 10 ile 35 yıl arasında değişen oranlarda toplam 268 yıl hapis cezası verildi.

 12 kişiye 268 yıl hapis

İzmir’in Kadifekale semtinde 2009 yılında çıkan olaylarda, “molotoflu eyleme katıldıkları”, “Atatürk’e hakaret ettikleri” ve “Türk bayrağı yaktıkları” iddiasıyla 7’si tutuklu 12 kişiye, 10 ile 35 yıl arasında değişen oranlarda toplam 268 yıl hapis cezası verildi.

29 Kasım 2009 tarihinde DTP İzmir İl Örgütü’nün Kadifekale semtinde düzenlediği şenliğin ardından çıkan olaylara karıştıkları iddiasıyla 7’si tutuklu 14 kişinin yargılandığı davanın karar duruşması İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Savcı, davayla ilgili daha önce verdiği mütaalasını tekrarlayarak, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

 Mahkeme heyeti, savunma yapmak için söz alan tutuklu sanıkların Kürtçe savunma talebini tutanaklara, “Sanık Türkçe olmayan bir dille cevap verdi” diye geçirdi. Avukatlar yaptıkları savunmalarda, müştekilerin yargılama sırasında hiçbir sanığı teşhis etmediğini, müvekkillerinin cezalandırılması için yeterli ve inandırıcı delil olmadığını söyledi ve tahliye talebinde bulundu.

Üst sınırdan ceza verildi

Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından adeta ceza yağdırdı. Mahkeme, Turan Kaygısız’a 35 yıl, Eyyüp Aygen, Mahsum Tunç, Savaş Uçar, Erdi Açıkalın ve Necdet Yıldırım’a 28’er yıl, Ferhat Gökmen, Musa Demirhan, Ali Uzun’a 20 yıl 6 ay ve Gürkan Bozkurt, Hatun Şen ile Veysel Akkurt’a da 10 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, tutuksuz yargılanan Abdulkadir Tarhan ile hakkında yakalama kararı olan Melike Güler’in ise dosyalarının ayrılmasına karar verdi. Mahkemenin kararına tepki gösteren sanık avukatları, kararı temyiz edeceklerini belirtti. Öte yandan ceza alanlardan 5’inin üniversite öğrencisi olduğu öğrenildi.

Kaynak: ozgur-gundem.com 29 Kasım 2012

Barzani’den Irak’ta Siyasi Diyaloğa Vurgu

Kuzey Irak yerel yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Irak’ın siyasi sürecinde diyaloğun zaruretine vurgu yaptı. 

 Kuzey Irak yerel yönetimi başkanı Barzani, Salahaddin kentinde Iraklı liderlerden Adil Abdulmehdi ve Seyyid Muhsin Hekim’le görüştü.

Görüşmede taraflar Irak’ta son dönemde yaşanan sorunlarla ilgili görüşlerini paylaştı.

Mesut Barzani Irak’ta siyasi ve demokratik sürecin başarılı olması gerektiğine ve ülke genelinde birlikteliğin korunmasına vurgu yaptı.

Barzani ayırca sorunların köklü çözümü için siyasi tarafların yapıcı diyalog yapmaları gerektiğini ifade etti.

Kaynak: farsnews.com 30 Kasım 2012

Suriye’de PKK, Barzani Ordusuna Katıldı

PKK’nın Suriye’deki uzantısı Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) silahlı kanadı Halk Savunma Birlikleri (YPG), Mesud Barzani‘nin Suriye’de Kürtlerin birlik olarak Kürt Ordusu kurulmasıyla ilgili isteğini kabul ettiğini duyurdu.

Kuzey Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin çağrısıyla Erbil’de toplanan ve aralarında PYD ile Suriye’deki Kürt grupların yer aldığı Yüksek Kürt Konseyi’nin yaptığı toplantıdan sonra, birlikte hareket etme, bölgeyi birlikte yönetme ve birleşik bir Kürt Ordusu kurma konusunda anlaşmaya varıldı.

YPG adına yapılan açıklamada, “Biz Yüksek Kürd Konseyinin anlaşma ve kararlarına bağlıyız. Çünkü biz Ülkeyi koruma birlikleriyiz  ve halkın güvenliği için çalışıyoruz. Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani ve siyasi tarafların birlik önünde ki engellerin kaldırılması için üstlendikleri rolü olumlu buluyoruz” denildi…

Açıklamanın devamında; 

Suriye’nin Türkiye sınırı boyunca şimdiye kadar 3 tugay kurduğunu belirten YPG açıklamasında, “Biz Yüksek Kürt Konseyi’nin anlaşma ve kararlarına bağlıyız. Çünkü biz ülkeyi koruma birlikleriyiz ve halkın güvenliği için çalışıyoruz. Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani ve siyasi tarafların birlik önündeki engellerin kaldırılması için üstlendikleri rolü olumlu buluyoruz” denildi.

Suriye ordusunda zorunlu askerlik yapmamak için kaçan ve Irak’taki Kürt bölgesine sığınan Suriyeli Kürtlerin, peşmergeler tarafından eğitildikten sonra Suriye’de oluşturulacak Kürt Ordusunda görevlendirileceği ileri sürüldü. Bu kişilerden bir bölümü bir bölümü geçen hafta Kamışlı’ya gönderilmiş ve ilçe merkezinde ellerinde Mesud Barzani ve babası Molla Mustafa Barzani’nin fotoğrafıyla yürüyüş yapmıştı.

 Bu arada Suriye Ulusal Kürt Konseyi üyesi Nuri Birimi de Suriye’de Kürtlerin ikinci büyük ulus olarak kabul edilmediği sürece Suriye muhalefetine katılmayacaklarını söyledi. Birimi, “Biz konsey olarak Kürtlerin Suriye’de ikinci büyük ulus olarak kabul edilmesi ve haklarının tanınması talebinde bulunduk. Ancak bu talebi kabul etmediler. Ve bize Esad’ın yıkılması sonrası kurulacak olan özgür bir parlamentonun bu konuda karar vereceğini söylediler. Bizler talebimiz kabul edilmeden temsilci göndermeyeceğiz” dedi.

Kaynak: milliyet.com.tr 29 Kasım 2012

29 Kasım 2012 Perşembe

Barzani’nin istediği oldu, Kürt ordusu kuruluyor

Suriye’de PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD’nin silahlı gücü YPG, kurulacak Kürt ordusuna katılmayı kabul etti.

Pkk‘nın Suriye‘deki uzantısı Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) silahlı kanadı Halk Savunma Birlikleri (YPG), Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani‘nin Suriye‘de Kürtlerin birlik olarak Kürt Ordusu kurulmasıyla ilgili isteğini kabul ettiğini duyurdu.

Kuzey Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin çağrısıyla Erbil’de toplanan ve aralarında PYD ile Suriye’deki Kürt grupların yer aldığı Yüksek Kürt Konseyi’nin yaptığı toplantıdan sonra, birlikte hareket etme, bölgeyi birlikte yönetme ve birleşik bir Kürt Ordusu kurma konusunda anlaşmaya varıldı.

Ancak PYD’nin silahlı kanadı YPG ise bu anlaşmayı reddederek, hiç bir silahlı güç ile birleşmeyeceğini duyurdu, kendileri dışındaki yapıları ‘kartondan güçler’ olarak suçladı. Aradan iki gün geçtikten sonra YPG de Yüksek Kürt Konseyi’nin aldığı karara uyacağını, Erbil’de PYD’nin de katıldığı anlaşmaya bağlı kalacağını ilan etti.

Barzani’ye yakınlığıyla bilinen Peyamner internet sitesinde yer alan YPG açıklamasında, “Daha önce tarafımızdan yayınlanmış olan açıklamanın nedeni basında çıkan bazı haberler, duruma şüpheli yaklaşmamızdı. Zaten o sırada Yüksek Kürt Konseyi bizi bilgilendirmemişti” denildi. Açıklamada, Kürt Bölgesi Başkanı Mesud Barzani’nin birlik yönündeki çabalarının da olumlu görüldüğü belirtildi. Suriye’nin Türkiye sınırı boyunca şimdiye kadar 3 tugay kurduğunu belirten YPG açıklamasında, “Biz Yüksek Kürt Konseyi’nin anlaşma ve kararlarına bağlıyız. Çünkü biz ülkeyi koruma birlikleriyiz ve halkın güvenliği için çalışıyoruz. Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani ve siyasi tarafların birlik önündeki engelerin kaldırılması için üstlendikleri rolü olumlu buluyoruz” denildi.

Suriye ordusunda zorunlu askerlik yapmamak için kaçan ve Irak’taki Kürt bölgesine sığınan Suriyeli Kürtlerin, peşmergeler tarafından eğitildikten sonra Suriye’de oluşturulacak Kürt Ordusunda görevlendileceği ileri sürüldü. Bu kişilerden bir bölümü bir bölümü geçen hafta Kamışlı’ya gönderilmiş ve ilçe merkezinde ellerinde Mesud Barzani ve babası Molla Mustafa Barzani’nin fotoğrafıyla yürüyüş yapmıştı.

Bu arada Suriye Ulusal Kürt Konseyi üyesi Nuri Birimi de Suriye’de Kürtlerin ikinci büyük ulus olarak kabul edilmediği sürece Suriye muhalefetine katılmayacaklarını söyledi. Birimi, “Biz konsey olarak Kürtlerin Suriye’de ikinci büyük ulus olarak kabul edilmesi ve haklarının tanınması talebinde bulunduk. Ancak bu talebi kabul etmediler. ve bize Esad’ın yıkılması sonrası kurulacak olan özgür bir parlamentonun bu konuda karar verceğini söylediler. Bizler talebimiz kabul edilmeden temsilci göndermeyceğiz” dedi.

Kaynak: haberler.com 29 Kasım 2012

28 Kasım 2012 Çarşamba

Hewlêr ile Bağdat ‘huzurda’ anlaştı!

Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Bağdat merkezi hükümeti arasındaki tansiyonun düşürülmesi yönünde ilk adımın dün atıldığı bildirildi.  

Türk medyasında yer verilen habere göre, “İki tarafın askeri yetkilileri Bağdat’ta bir araya geldi ve ´bölgenin huzura kavuşturulması ve tartışmalı bölgelerden askerlerin çekilmesini müzakere´ konularında anlaşmaya vardı.

Geçtiğimiz günlerde Federal Irak Başbakanı Nuri el Maliki hükümeti, Kürdistan´da yeni bir komutanlık oluşturup Kerkük’e asker sevketmiş, Pêşmergeler de ihtilaflı kente giden yolları tanklarla kapatınca çatışmanın eşiğine gelinmişti.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani de “Sorunların güç kullanılarak çözülmez. Çözüm diyalogla olur” dedi.

Gelişmeleri değerlendiren Kerkük İl Meclis Başkanı Yardımcısı Rebwar Talabani: “Irak’ın artık çatışmaya, savaşmaya takati kalmadı. Hem asker ve mühimmat olarak hem de moral açısından kimse savaş istemiyor.” ifadelerini kullandı. Kürt siyasetçi, Kerkük’e güç gönderen Maliki’nin asıl amacının ise seçimler öncesinde Sünni Arapların desteğini kazanmak olduğunu iddia etti. 

Irak’ta bir sonraki parlamento seçimleri 2013 Nisan ayında yapılacak. 2010’daki meclis seçimlerinde 89 milletvekili kazanan Maliki, 91 sandalye alan Iyad Allawi’ye rağmen başbakanlığı almıştı. Kürt koalisyonunun o dönem Maliki’yi desteklediğini hatırlatan bir başka yetkili de Şii Başbakan’ın Kürt desteğini kaybettiğini belirterek, ‘‘Kürtlerden destek alamayacağını gören Maliki şimdi Irak’ın bütünlüğü konusunda hassasiyete sahip Şii ve Sünni Araplardan destek bulma arayışında. Bunun için bu tür provokasyonlar yapıyor.” yorumunu yaptı.


Kaynak: rizgari.com 28 Kasım 2012

Bağdat İle Görüşmeler Olumlu Bir Düzeyde Seyrediyor

Kürdistan Hükümeti resmi sözcüsü, Bağdat ile dün yapılan görüşmenin olumlu olduğunu ve bugün devam edildiğini; ayrıca Peşmerge Bakanı ile İçişleri Bakanı’nın nihayi kararı vermesi için Bağdat’a gitme hazırlığı yaptığını açıkladı.

Hükümetin resmi sayfasında yer alan habere göre Kürdistan Hükümeti resmi sözcüsü Sefin Dızeyi, dün peşmerge Bakanlığından askeri bir heyetin Bağdat’a muhatapları ile yapmış oldukları görüşmenin olumlu olduğunu ve bugünde görüşmenin sürdürüldüğünü söyledi.

Dızeyi, askeri uzmanlardan oluşturulmuş olan uzman heyetin yaşanan kriz durumunun normalleştirilmesini tarafla tartıştığını ve merkezi  hükümet ile yaşanan sorunların giderilmesi açısında olumlu bir ilerleme sağlandığını belitti.

Hükümet Sözcüsü, Peşmerge Bakanı ile İçişleri Bakanı’nın Bağdat’a giderek nihayi kararı vermeleri için hazırlık yapıldığını açıkladı.


Kaynak: peyamner.com 27 Kasım 2012

Tuzhurmatu´da Kürdistan Bayrağı

Tuzhurmatulular için kutsal sayılan Murasa Ali Dağı’na peşmergeler bayraklarını işledi.

Irak Başbakanı Nuri Maliki’nin Kuzey Irak’taki tartışmalı bölgeler için oluşturduğu ’Dicle Kuvvetler Gücü’ne karşın peşmergeler, Türkmenler’in yoğunlukta yaşadığı Tuzhurmatu’ya adeta akın etti. Peşmergeler, bölgede kutsal sayılan Mursa Ali Dağı’nın zirveye yakın kesimine boya ile Kürt bayrağını çizdi.

 Bağdat-Kerkük ve Bağdat-Selahaddin illerinin kesişme noktası konumunda yer alanTuzhurmatu ilçesi son günlerde bir yandan Maliki güçleri, bir yandan da Peşmerge güçlerinin çemberinde kalmış duurumda. Başbakan Maliki’nin ilçenin Bağdat ve Selahaddin yönelerine askeri güç yerleştirmesinin ardından bölgedeki gerilim her geçen gün arttı. Maliki’nin bu hareketine karşın Erbil yönetimi Tuzhurmatu ilçesinin Kerkük yönüne Peşmerge gücü konuşlandırdı.

Yüzlerce peşmerge gücü tanklar, toplar ve zırıhlı araçlarla donatılmış şekilde Tuzhurmatu-Kerkük tarafına yerleştirildi.

Tuzhurmatu sakinleri gelişmeleri Maliki’nin istikrarsızlığı olarak niteliyor ve Maliki’nin girişiminin ardından Peşmerge gücünün bölgede daha da kendini hissettirir hale geldiğini düşünüyor.

TÜRKMENLER GELİŞMELERİ KAYGI İLE İZLİYOR

Türkmenler ise gelişmeleri kaygıyla izliyor. Bölgeye giren PeşmergelerTuzhurmatu ilçesinin doğusundaki Mursa Ali dağına bayraklarını işledi. Murasa Ali dağı Tuzhurmatulu’lar için kutsal mekanlardan biri. Dağın zirvesinde bulunan Mursa Ali makamı 2003 yılında Kürt silahlı güçler tarafından patlatılmış daha sonrasında Tuzhurmatulular ile bölgedeki Kürt grupları arasında silahlı çatışmalar yaşanmıştı. Olaylarda 5′i Türkmen ve 3′ü Kürt 8 kişi hayatını kaybetmişti.

Dün olduğu gibi bugünde korumasız yaşayan Türkmenler diken üstünde yaşıyor. Başbakan Maliki ise ihtilaflı bölgeleri kendi kontrolü altına alayım derken bölgeyi adeta Kürt Peşmerge gücünün egemenliğine bırakmış durumda.

Kaynak: İnternethaber.com 27 Kasım 2012

Suriyeli Kürtler silahlı güçlerini birleştiriyor

Suriyeli Kürtler, Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin çabasıyla, aralarındaki görüş ayrılıklarını gidermek için toplandı. Suriye Kürtleri, federasyon talebi ve silahlı güçlerin birleştirilmesi konusunda anlaştı.

Suriyeli Kürtler, Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin çabalarıyla Erbil’de bir araya geldi. 

Aralarındaki görüş ayrılıklarını gidermek için toplanan Suriye Kürtleri, federasyon talebi ve silahlı güçlerin birleştirilmesi konusunda anlaştı. Ancak Kürt gruplar arasındaki görüş ayrılıkları nedeniyle anlaşmanın hayata geçirilmesinin güç olduğuna dikkat çekiliyor.

Suriyeli Kürtler, ülkede yaşanan krizi haklarını elde etmenin bir fırsatı olarak görüyor. Bunun için Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, daha etkili bir yapı oluşturulması için Suriyeli Kürt grupları yeniden buluşturdu.

PKK bağlantılı Demokratik Birlik Partisi PYD ile , Kürt Ulusal Konseyi’nin Suriye’de federasyon talebinde uzlaştıkları belirtildi. 

Suriye Kürtleri, Suriye’deki Kürt bölgelerinin sınır geçiş noktalarının kontrol edilmesi ve Kürt silahlı gruplarının birleşmesi konusunda da anlaştıkları açıklandı.

PYD BİRLEŞMEYECEK 

Ancak anlaşma uzun sürecek gibi görünmüyor. PYD’ye bağlı “Halkı Koruma Komiteleri” adlı silahlı bir grup, diğerleriyle birleşmeyeceğini duyurdu.

Bunun dışında Kürt Ulusal Konseyi, yeni kurulan Suriye Ulusal Koalisyonu’na katılıp katılmamayı tartışırken, PYD ise yeni oluşumu Türkiye ile Katar’ın kuklası olarak görüyor. İki grubun görüşmelerini takip eden çevreler, PYD ile Şam rejimi arasındaki yakınlığa da dikkat çekiyor. Kürt Ulusal Konseyi ise, Esad yönetimiyle işbirliğine karşı çıkıyor.

Bu temel görüş ayrılıkları nedeniyle Erbil’deki yeni uzlaşının da uzun ömürlü olmayacağı öngörülüyor.

Kaynak: ntvmsnbc.com 27 Kasım 2012

Kürdistan da var!

Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda, BDP Colemêrg (Hakkari) Milletvekili Adil Kurt’un konuşması sırasında kullandığı “Kürt illeri” ifadesi tartışma yarattı. Komisyon başkanı Lütfi Elvan “Kürt illeri diye bir şey yok” diyerek darbeci Kenan Evren’in kart kurt tanımını hatırlattı.

 “Kürt ili de Kürdistan da” var diyen BDP’li Kurt, “Kürt illeri” derken Kürtlerin yoğun yaşadığı kentleri kastettiğini belirtirken, “Bu illerin coğrafi adı da Kürdistan’dır” diyerek Elvan’a çıkıştı. 

Komisyonun AKP ve MHP’li vekillerin ise sanki bunları ilk kez duyuyormuş gibi yaparak “bu açıklamalar kabul edilemez” diye tepki göstermeleri anlaşılamadı. Gerginliği yaratan Elvan ise, durumu iyice abartarak “bölünmez bütünlük” gibi sözlerle kendini dinleyenleri gülümsetti.

Kaynak: firathaberajansi.org 27 Kasım 2012

Başbakan Barzani’den Irak için savaş yorumu!

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani, Bağdat hükümetiyle yaşadıkları gerginliği değerlendirdi.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani, Bağdat hükümetiyle sorunları anayasal yollarla çözmeyi umduğunu söyledi. Ülkede savaş çıkacağını tahmin etmediğini söyleyen Barzani, ülkedeki sorunun çözüleceğini ifade etti.

Kadın Hakları Günü dolayısıyla düzenlenen ”Kadınlara Karşı Şiddete Karşı Durmak’ konulu konferansın ardından basın mensuplarının Erbil ile Bağdat arasındaki gerilime ilişkin sorularını cevaplayan Barzani, ”Bizim Irak Anayasamız var, bu anayasa çerçevesinde konuşabilir ve sorunları çözebiliriz. Güç durumda, birisi diğerine karşı tutum sergilerse, işte o zaman Irak sakin olmaz” dedi.

“SORUN TANKLA TÜFEKLE ÇÖZÜLMEZ”

Irak Meclis Başkanı Usame en-Nuceyfi’nin arabuluculuk çabalarına dikkati çeken IKBY Başbakanı Barzani, Bağdat’a bir heyet gönderdiklerini belirterek, ”Irak Meclis Başkanı Sayın Usame en-Nuceyfi bir arabulucu rolünü üstlenmiş, önce buraya geldi ve IKBY Başkanı Sayın Mesut Barzani ile bir araya geldi. Daha sonra Bağdat’a gitti ve orada da Sayın Maliki ile bir araya geldi. Bu değerli insanın çabası, var olan sorunların güç kullanmadan, barışçıl yollarla çözülmesini sağlamak. Bizim dileğimiz, Sayın Meclis Başkanı Usame en-Nuceyfi’nin çabalarının sonuç vermesidir. Bugünkü heyetten sonra, yarın yüksek heyetimiz gidecek ve toplantı yapacak. Elbette gitmelerinin nedeni iyi bir sonuç elde etmek içindir” diye konuştu.

”Irak güçsüz iken sorunları çözmediniz şimdi nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz” sorusu üzerine Barzani şu cevabı verdi:

”Konu güç değildir, konu sorunların nasıl çözüleceğidir. Bağdat veya Erbil, ”hangisi ne zaman zayıf ise, güçlü olan diğerine saldırsın” şeklinde bir çözüm olmaz. Bence, Irak’taki sorunlar bu şekilde çözülmez. Irak tarihi bir çok şeyi kanıtlamıştır ve tarihe bakarsak güç kullanarak bir şeyin çözülmediğini görebiliriz. Sorunları çözmek için bizim anayasamız var, bu anayasa çerçevesinde oturup konuşabilir ve çözebiliriz. Benim şahsi düşüncem, Bağdat ile bir çatışma olması ne bizim, ne de Bağdat’ın çıkarınadır.”

“SAVAŞ ÇIKACAĞINI TAHMİN ETMİYORUM”

Irak Başbakanı Maliki’nin ”Kürt bölgesinden Bağdat’a giden araçların Bağdat onayı olmadan geçişlerine izin verilmemesi” talimatının hatırlatılması üzerine Barzani, ”Araç konusu yeni bir konu ve elbette toplantılarda dile getirilecektir. Fakat, şu ana kadar bize bu konuda resmi bir bilgi ulaşmış değil” ifadelerini kulandı.

Barzani, son günlerdeki gerilimin halkta korku yarattığının belirtilmesi üzerine, Irak Meclis Başkanı Nuceyfi’nin diyalog çabalarını hatırlatarak şunları kaydetti:

”Bizler iyimseriz. Bu çabalar sonuç verecektir, bu bölgelerde savaş çıkacağını tahmin etmiyoruz. Ben şahsen bir çözüme ulaşacağımıza inanıyorum ve korkulacak bir durum görmüyorum. Bizim diyalog yolumuz açık, bence Bağdat’la bu sorunları diyalog masası üzerinde çözebiliriz, ben bu konuda iyimser düşünüyorum.”

Başbakan Barzani, Irak ordusunun ve Peşmerge güçlerinin tartışmalı bölgelere asker göndermesi konusunda ise şu ifadeleri kullandı:

”Bizim Dicle Operasyon Gücü hakkında tutumuz bellidir; fakat Kerkük’te ve diğer bölgelerde, polisin bu güce (Dicle Operasyon Gücü’ne) dahil edilmesi Bağdat ile yaptığımız anlaşmaya aykırıdır. Daha önce Bağdat ile 3 kollu bir mekanizma vardı; biz, Bağdat ve ABD. Bu mekanizmanın tekrarlanmasını ve sorunların çözülmesini istiyoruz. Dediğim gibi, ben çok umutluyum, bu sorunu çözebilir ve neticeye varabiliriz. Tabii ki, biz anlaşırsak bu güçler de orada kalmazlar.”

Kaynak: merhabahaber.com 27 Kasım 2012

Son 24 saatte 70′i aşkın Kürt gözaltına alındı

Mardin’in Dargeçit ilçesinde sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında 9 genç gözaltına alındı. Son 24 saat içerisinde gözaltına alınan Kürtlerin sayısı 70′i aştı. 

Dargeçit’te bugün sabah saatlerinde çok sayıda eve baskın düzenlendi. Saat 06.00 sıralarında gerçekleşen baskında 9 gencin gözaltına alındığı bildirilirken, baskının hangi gerekçeyle yapıldığı öğrenilemedi.

Gözaltına alınan F.U., M.E.O., S.Ç., A.A., R.K., Ö.T., H.B. ve isimleri öğrenilmeyen 2 gencin İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü kaydedildi.

Erzurum’un Karayazı İlçe Emniyet Müdürlüğü ile İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı askerler bugün sabah saatlerinde ilçe merkezi ve köylerde bazı evlere baskınlar gerçekleştirildi. Baskınların devam ettiği ilçede şuana kadar BDP İlçe Yöneticisi Halit Kollu’nun da aralarında bulunduğu en az 7 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

PAZARTESİ’DEN BERİ 73 GÖZALTI

Son 24 saat içerisinde siyasi nedenlerle gözaltına alınan Kürtlerin sayısı en az 73′e çıktı. Pazartesi günü AKP rejimi polislerince büyük çoğunluğu KCK adı altında yapılan operasyonlarda olmak üzere en az 57 kişi gözaltına alınmıştı.

Bu gözaltıların 28’i Van’da, 15’i Iğdır’da, 13’ü Mersin’de ve biri Muş’ta gerçekleşti. Gözaltına alınanların çoğu BDP yerel yöneticileri, seçilmişler ve sivil toplum örgütü üye ve temsilcilerinden oluşuyordu.

Kaynak: firatnews.com 27 Kasım 2012

26 Kasım 2012 Pazartesi

Azadi İnsiyatifi’nin 4. Genel Yürütme Kurulu Toplantısı Yapıldı

Diyarbakır’daki toplantıya İl Temsilcileri, Yönetim ve Yürütme Kurulu üyeleri katıldı. Toplantıda, Yürütme Kurulu genişletilirken, çalışma takvimi tartışıldı.

Hak Adalet ve Hürriyet için
Kürdistan İslami İnisiyatifi / AZADÎ İnisiyatifi 25 kasım 2012 tarihinde Amed’deki merkez ofisinde İl Temsilcileri’nin de katılımıyla 4. Genel Yürütme Kurulu toplantısını gerçekleştirdi.

GYK Toplantısında, AZADÎ İnisiyatifi adına yapılan faaliyetlerin değerlendirilmesi, iç işleyiş, teşkilatlanma ve İnisiyatifin ileriye dönük çalışmaların planlanması hakkında müzakere ve istişarelerde bulunuldu.
Ayrıca; Azadi İnisiyatifi toplantısında, son siyasi gelişmeler ve özellikle Suriye Kürdistan’ı ile ilgili durum, Serêkanî hadisesi ve bölgeye yayılma istidadı gösteren olaylar ele alındı.

Azadi İnisiyatifi’nin tanıtım çalışmalarına hız vermesi, alan çalışmasının tamamlanamsı ve sonrasında İnisiyatifin bir harekete veya siyasi partiye dönüşüp, dönüşmeyeceğinin kararkaltırılacağı 2. Kongrenin tarihi ve gündemini belirlemek için de öneriler dile getirildi.

2013 yılının baharında veya sonbaharında 2. Kongrenin gerçekleştirilmesi fikrinin hakim olduğu toplantıda, Azadi’nin Kürdistan’nın Kuzeyi’nde, siyasi yelpazede hak ettiği yeri alması için yoğun bir çalışma takvimine bağlı olarak, iç eğitim ile Azadi Programının anlatılması ve donanımlı kişiler aracılığıyla bunun halka izah edilmesi hususunda herkesin hemfikir olduğu görüldü.

Azadi toplantısına bayanların da yoğun katılım ve ilgi gösterdikleri görüldü.

Kaynak: haberdiyarbakir.com 26 Kasım 2012

Serekaniye’de yaşamını yitirenler Kıbrıs’ta anıldı

19 Kasım’da çeteci güçlerin Batı Kürdistan’ın Serekaniye kentinde Kürtlere yönelik saldırıları sonucunda yaşamını yitiren Halk Meclisi Başkanı Abid Xelil ve 5 YPG üyesi için Kıbrıs’ın Limasol kentinde anma düzenlendi.
 
Anma Teofilos Kürt Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Yüzlerce Kürdistanlının katıldığı anmada, konuşmalar ve sinevizyon gösterimi yapıldı.

Etkinlikte, Kıbrıs Halk Meclisi Başkanı Saleh Zeybo bir konuşma yaptı. Konuşmasında Zeybo, Suriye’de değişimin başından itibaren başta Türkiye ve 21 Arap devletinin Batı Kürdistan’daki Kürtleri savaş içine çekmeye çalıştığını söyledi. Kürtlerin statü sahibi olmaması için baştan itibaren çeteci güçlerle açıktan destek verildiğini de söyleyen Zeybo, Kürtlerin bu oyunlara gelmeyerek, 3’üncü yolu tercih ettiklerini de kaydetti. Kürtlerin kendi örgütlenmesine ağırlık verdiğini de kaydeden Zeybo, “Böylece kendi birliklerini oluşturarak, savaşın Kürtlerin yaşadığı bölgeye sıçramasını engellediler” dedi.

8 Kasım’da Serekaniye kentine Türkiye üzerinden giren ve 19 Kasım’da Kürtlere yönelik saldırılarına başlayan Türkiye destekli, El Kaide çizgisine yakın çeteci gruplar ile YPG güçleri arasında yaşanan çatışmalar sırasında Halk Meclisi Başkanı Abid Xelil ve 5 YPG’linin yaşamını yitirdiğini de kaydetti. Yaklaşık 5 gün süren çatışmalarda YPG güçlerinin çetecilere karşı tarihi bir direniş sergilediklerini de vurgulayan Zeybo, “Direniş karşısında çeteci güçler ateşkes çağrısı yapmak zorunda kaldı” dedi.

Zeybo, bu günden sonra Batı Kürdistan halkı ile diplomatik, siyasal, ekonomik, her alanda dayanışma içinde olduklarını söyledi ve bu amaç ile önümüzdeki hafta cumartesi günü Lefkoşa kentinde Birleşmiş Milletler (BM) binasına yürüyeceklerini kaydetti. Bu eylemin amacını ise Zeybo, “Batı Kürdistan halkı içinde olduğu bu tarihi günde yalnız bırakmak vicdansızlıktan başka bir şey değildir” biçiminde açıkladı.

 Zeybo, Avrupa’da yaşayan her Kürde de Batı Kürdistan halkıyla dayanışmaya davet etti. Kimse “Ben Afrinliyim, Ben Kamışloluyum, Amedliyim, Mahabadlıyım demeden, Batı Kürdistan’daki halkımızla dayanışmalı ve birlik olmalıdır” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Kaynak: Firatnews.com 25 Kasım 2012

Halk sınırda!

HSO’ya bağlı çetelerin Rojava’daki Kürtlere yönelik yaptığı provokasyonlar Kürtlerin sabrını zorladı. Kürtler, Türkiye destekli çetelerin saldırılarına karşı sınıra yürüyecek.

Türkiye sınırından giren çetelerin Serêkaniyê ve Dirbesiyê’deki Kürtlere yönelik saldırıları Türkiye’de yaşayan Kürtleri harekete geçti. Türkiye destekli saldırılara tepki gösteren Kürtler Mêrdîn, Dîlok ve Riha’da sınıra yürüyerek, tepkisini ortaya koyacak. BDP de Serê Kanî’ye çıkarma yaptı.

 Kürtlere saldıran çetelere desteklerini gizleme gereği bile duymayan Ceylanpınar Kaymakamlığı ise halk yürüyüşü sözkonusu olunca 1 ay etkinlik yasağı koydu, BDP’li heyeti karşılayan halka saldırdı.

Katliam serbest protesto yasak

Rojava Kürdistan sınırındaki Serê Kanî (Ceylanpınar) Kaymakamlığı, BDP heyetinin  ilçeye yapacağı ziyaret öncesi ilginç bir karara imza attı. 8 Kasım’dan beri ilçeyi mesken tutan HSO üyelerine ilişkin şu ana kadar herhangi bir karar almayan kaymakamlık, BDP’li Milletvekilleri Nazmi Gür, Altan Tan ve İbrahim Binici’nin öncülüğündeki bir heyetin Serê Kanî’ye yapacağı ziyaret öncesi bir ay boyunca ilçede eylem ve etkinlikleri yasakladı. Kararın hemen ertesinde ilçeye gelen BDP heyetini karşılayan halka saldırdı. Öte yandan silahlı çeteler sınırın hemen öte yanında dün sabah saatlerinden itibaren toplanmaya başladı.

Serêkaniyê’de YPG güçleri karşısında ağır kayıplar veren silahlı grupların ateşkes talebinde bulunması ardından YPG, Gurab el Şam üyelerinin iki gün içinde kenti terk etmesi ve Kürt, Arap, Asuri ve Ermeniler’den oluşan bir halk konseyinin kurulması şartı ile ateşkesi kabul etmişti. HSO’ya bağlı oldukları ileri sürülen silahlı bir grup bugün sabah saatlerinde Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) hemen arkası ve Serê Kanî Öğretmen Evi’nin karşısı olan alanda bir araya geldi. Sayıları yaklaşık 200 olduğu tahmin edilen silahlı grup burada bir süre bekledikten sonra Serêkaniyê’de (Reseleyn) sokak aralarına dağıldı. Serêkaniyê tarafında bulunan ve tahıl ofisi olarak kullanılan yüksek binaya bir hafta öncesinden asılan ve HSO güçlerini sembol eden bayrak ise PYD güçleri tarafından indirildi. Öte yandan BDP teşkilatını ziyaret eden Milletvekilleri ile görüşen Batı Kürdistanlı altı mülteci gözaltına alındı.

Halk sınıra yürüyecek

Uzun süredir Rojava’ya yönelik Türkiye’den ve Suriye’deki çetelerden yapılan provakasyonlara yönelik halk sınıra yürüyecek. Fırat Haber Ajansı’nın (ANF) geçtiği habere göre Halk İnisiyatifi bir bildiri yayınlayarak Mêrdîn, Dîlok (Antep) ve Riha’da (Urfa) Rojava’daki direniş için 27 kasımda sınıra yürüneceğini duyurdu. Direnişin selamlandığı açıklamada hiçbir gücün dört parçadaki Kürt halkının mevcut kazanımlarını geriletemeyeceğinin ifade edildi.

Kaynak: ozgur-gundem.com 25 Kasım 2012

“İnkâr edenler duysun ki; Kürd ve Kürdistan vardır!”

Diyarbakır’da Sivil Cuma Namazı Selahaddini Eyyubi Yeraltı Çarşısı’nda kılındı. İmam Abdülbaki Tiryaki tarafından verilen vaazda “Kürdistan” isminin yasaklanmasına tepki gösterildi.

Diyarbakır’da Sivil Cuma Namazı bu hafta da Selahattin Eyyubi Yeraltı Çarşısı’nda kılındı.

 İmam Abdülbaki Tiryaki tarafından verilen vaazda “Kürdistan” isminin yasaklanmasına tepki gösterildi. 

“Pakistan, Kazakistan, Çeçenistan, Kırgızistan, Afganistan deyince bir sıkıntı olmuyor, Kürdistan deyince ağzı yanıyor. Kürdistan eski bir tarihtir. Türkiye ismi olmadan önce Kürdistan ismi vardı. Neden ağzınızı yakıyor ki” diyen Tiryaki, “Allah her şeyi, her ülkeyi, her milleti yaratmış, Kürtler daha Kürdistan demeye korkuyor, çocuklar korkmadan Kürdistan demelidir” diye belirtti. Artık Kürtlerin, Kürtçe ve “Kürdistan” isimlerini kullanması gerektiğini belirten Tiryaki, “O, Kürt ve Kürdistan‘ı inkâr eden kulaklar duysun ki; Kürt ve Kürdistan vardır. Kürt ve Kürdistan bir gün gelecek yasak olmayacak” dedi. Verilen vaazdan sonra binlerce kişi namaz için saf tuttu.

Kaynak: haberdiyarbakir.com 26 Kasım 2012

Peşmerge Qamışlo’ya indi

Batı Kürdistan’da ilk yaşandı; Qamışlo’da düzenlenen eyleme peşmege birlikleri katıldı. Halk peşmergeyi büyük bir coşku ve “ pêşmergê Qamişlome” marşı ile karşıladı. Cuma günü Suriye Kürdistan’ın da bir ilk yaşandı; peşmerge güçleri Qamışlo şehrinde düzenlenen eyleme katıldı. Peşmerge’nin gelişi halkta büyük bir çok yarattı. Halk peşmerge’sinin “ pêşmergê Qamişlome” marşı ile karşıladı.

Konuyla ilgili Rudaw gazetesine konuşan Yüksek Kürd Konseyi üyesi İsmail Heme, Qamışlo’da bulunan peşmerge güçlerinin Batı Kürdistan Peşmerge güçlerine bağlı olmadığını ve bunların Tahsin Memo, Mela Mustafa Barzani, Şeyh Maşuk, Şehit İdris Barzani … tugaylarına bağlı olduğunu belirtti.

Heme, Kürdistan bölgesinde bulunan Batı Kürdistan Peşmerge gücünün Yüksek Kürd Konseyi’nin gerekli görmesi halinde bölgeye geçeceğini belirtti.

Batı Kürdistan peşmerge güçleri, Suriye’de olayların başlaması sonrası suriye halkına silah doğrultmak ismeyen Suriye ordusu içinde ki Kürd askerlerden oluşturuldu.

Kürd Yüksek Konseyi ile Halk Meclisi arasında ki anlaşmaya göre yakın bir zaman da ortak bir askeri konsey kurularak askeri güçler birleştirilerek Yüksek Kürd Konseyine bağlanacak.


Kaynak: peyamner.com 25 Kasım 2012

Maliki’nin Oğlunun Adıda Yolsuzluk Listesinde

Sadır Grubunüyesi bir parlamenter, Rusya ile yaplan silah anlaşmasında yolsuzluk yapanlar arasında Irak Başkanı Nuri Malıki’nin oğlu Ahmet’in adının olduğunu açıkladı.

Parlamenter Muhammed Reza yapmış olduğu açıklamada “Ahmed Nuri Malıki (Başbakanın oğlu) Ali Debağ (Hükümet sözcüsü) İzzettin Şabenderi (parlamenter) ve bazı Kanun devleti yöneticileri silah alımında ki yolsuzluğa karışmışlar.”

Reza “ yolsuzluk devletin tüm korumlara yayılmış ki Başbakanlık offisini de yolsuzluğa dahil. Bu kabul edilir bu durum değil sonuç kolanılan babalarını n seveti değil, bu halkın zenginliği” dedi.


Kaynak: peyamner.com 25 Kasım 2012

Barzani’den Ordusuna Vur emri

Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Irak güçlerinin Kerkük’e girmeleri halinde peşmergelere saldırı emri verdi. Tansiyonu düşürme çabaları da bir yandan sürüyor. Bu bağlamda Kürt ve Iraklı askeri yetkililer bugün Bağdat’ta bir araya gelecek.

Bağdat ile Bölgesel Kürt Yönetimi arasında gerilimin düşürülmesi için çabalar sürüyor. Ancak buna karşın tansiyon düşmüş değil. Bölgesel Kürt Yönetimi, Irak ordusu birliklerinin bulunduğu anlaşmazlık bölgelerine askeri yığınağını sürdürüyor.

‘KERKÜK’ KIRMIZI ÇİZGİ 

Kürt kaynaklara göre Erbil’den peşmergeler, tanklar ve zırhlı araçlar eşliğinde Tuzhurmato yakınlarına gönderildi. Peşmerge güçleri Kerkük’ün kuzeyine mevzilendi.

Kürt kaynaklar, Bölgesel Kürt Bölgesi Başkanı Mesud Barzani’nin, Dicle Harekat Komutanlığı’na bağlı Irak güçlerinin, Kerkük’e girmeleri halinde peşmergelere saldırı emri verdiğini belirtti. Peşmergelerin, Irak birlikleri hareket etmedikçe mevzilerinden çıkmayacakları da kaydedildi.

MESUT BARZANİ’NİN KARDEŞİ TANKLARLA KERKÜK’TE 

Irak merkezi Hükümetinin Kerkük başta olmak üzere bölgedeki Kürtler ile tartışmalı olan bölgeler için oluşturduğu Dicle Operasyon Kuvvetleri, Kerkük yakınlarına gönderince, Bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani kardeşi Sihat Barzani’nin başında olduğu askeri birliği tank ve toplarla Kerkük’e gönderdi. Sihat Barzani, “Başkan Barzani’nin izin vermesi halinde Bağdat’a kadar olan toprakları düşmanlardan temizlemeye hazırız” dedi.

Bölgedeki internet sitelerinin haberine göre, Irak’ta merkezi Hükümet ile Bölgesel Kürt yönetimi arasındaki gerginlik artarken, Bağdat’taki merkezi Hükümetin kurduğu Dicle Operasyon Kuvvetleri güçlerinin Kerkük yakınına kadar gelmesi üzerine Kürtler harekete geçti.

BİRLİĞİN BAŞINDA KARDEŞİ VAR 

Bölgesel yönetimin Başkanı Mesut Barzani, büyük bir askeri birliği Kerkük’e gönderdi. İçerisinde tank, top, zırhlı araç ve kariyerlerin bulunduğu bir askeri konvoy dün Kerkük’e girerken, ‘Piştiwani’ adı verilen askeri birliğin başında Bölgesel Yönetimin lideri Mesut Barzani’nin kardeşi Sihat Barzani’nin bulunduğu ifade edildi.

“TEMİZLEMEYE HAZIRIZ” 

Sihat Barzini, Mesut Barzani’nin izin vermesi durumunda Bağdat’a kadar olan toprakları ‘düşmanlardar’ temizlemeye hazır olduklarını söyledi. Barzani’nin kardeşinin başında olduğu askeri birliğin, Kürt bölgesindeki önemli ve güçlü birliklerden olduğu ifade edildi.

Bağdat ve Erbil arasındaki gerginlik nedeniyle Kürt bölgesindeki Peşmergelerin tüm askeri üslerde savaşa hazır şeklinde bekletildiği bildirilirken, PKK olası bir çatışma ve savaş durumunda Kürt yönetiminin yanında yer alacağını açıklamıştı.

Kaynak: Sondakika.com 26 Kasım 2012

Kerkük’ten Bağdat’a Kadar Temizleriz…

Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Barzani bölgeye askeri yığınak yapmaya devam ediyor.

Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Irak güçlerinin Kerkük’e girmeleri halinde peşmergelere saldırı emri verdi. Tansiyonu düşürme çabaları da bir yandan sürüyor. Bu bağlamda Kürt ve Iraklı askeri yetkililer bugün Bağdat’ta bir araya gelecek. 

Irak ordusuyla çatışmalar yaşayan Pêşmerge güçleri, Tuzhurmatu kentinde konuşlandıkları en uç noktada eller tetikte bekliyor.Geçen haftadan bu yana Irak ordusu ile Kürdistan Pêşmerge güçleri arasında çatışmalar yaşanırken, sınırın uç noktasındaki Pêşmerge birlikleri yeni çatışmalara karşı hazır durumda. Bağdat ile Kerkük arasında bulunan ve Irak ile Kürdler arasındaki ihtilaflı bölge konumundaki Tuzhurmatu kentindeki Pêşmerge güçlerinin mevzilendiği en uç noktayı ziyaret eden gazeteciler Pêşmergelerin nabzını tuttu. Pêşmerge birlikleri elleri tetikte beklerken, uçaksavar ve top bataryaları Irak tarafına çevrilmiş durumda.
Tuzhurmatu’dan Bağdat’a giden yola hakim tepedeki uç noktanın komutanları sınırı sürekli olarak dürbünle gözetliyor. Gelişecek herhangi bir duruma karşın komuta merkezini bilgilendirmek için telsizler de sürekli açık konumda.

“BİRKAÇ TANKLA VE KÖR SİLAHLA BİZİ YENEMEZLER”

İHA’ya açıklamalarda bulunan uç noktadaki Pêşmergelerin komutanı Binbaşı Abdurrahman İbrahim Emin amaçlarının bölgedeki farklı etnik kökene ait her bir bireyi korumak olduğunu söyledi. Baas rejiminden sonra rejiminden sonra barış amaçlı toplantılarda yer aldıklarını söyleyen Binbaşı İbrahim Emin, “Ancak üzülerek belirtmeliyim ki Irak’taki hükümet Saddam döneminden ders çıkarmayarak aynı Baas yöntemlerini ve hatalarını tekrarlıyor. Irak hükümeti ‘Dicle Operasyon Gücü’ adı altında kurdukları yeni bir birlikle, birkaç tankla ve kör silahla bizi yeneceklerini sanıyor” dedi.

CUMA HUTBESİNDE PEŞMERGEYE DESTEK ÇAĞRISI 

Irak ordusu ile yaşanan çatışmalar nedeniyle Cuma hutbesinde halka Pêşmerge destek olması çağrısında bulunuldu. Zaman gazetesinin kaydettigine göre İmamlar hutbede halktan kendi paylarına düşeni yerine getirmelerini istedi. Bu çağrıya uyan halkın mevzilere giderek Pêşmergeye moral verdiği bildirildi. Öte yandan Tuzhurmatu kentinde toplanan emekli Pêşmerge destek ve dayanışma toplantısı yaptı. Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin Tuhmurmatu İlçe Başkanlığında gerçekleşen toplantıya silahlarıyla katılan emekli ve yaşlı Pêşmerge tekrar Peşmerge güçlerine katılmaya hazır olduklarını dile getirdiler.

Barzani, kardeşini tanklarla Kerkük’e gönderdi 

Dicle Operasyon Kuvvetleri, Kerkük yakınlarına gelince, Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani kardeşi Sihat Barzani’nin başında olduğu askeri birliği tank ve toplarla Kerkük’e gönderdi.

DHA´nın konuyla ilgili geçtiği haberde de şunlar kaydedildi: “Irak merkezi Hükümetinin Kerkük başta olmak üzere bölgedeki Kürtler ile tartışmalı olan bölgeler için oluşturduğu Dicle Operasyon Kuvvetleri, Kerkük yakınlarına gönderince, Bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani kardeşi Sihat Barzani’nin başında olduğu askeri birliği tank ve toplarla Kerkük’e gönderdi. Sihat Barzani, “Başkan Barzani’nin izin vermemi halinde Bağdat’a kadar olan toprakları düşmanlardan temizlemeye hazırız” dedi.

Bölgedeki internet sitelerinin haberine göre, Irak’ta merkezi Hükümet ile Bölgesel Kürt yönetimi arasındaki gerginlik artarken, Bağdat’taki merkezi Hükümetin kurduğu Dicle Operasyon Kuvvetleri güçlerinin Kerkük yakınına kadar gelmesi üzerine Kürtler harekete geçti. Bölgesel yönetimin Başkanı Mesut Barzani, büyük bir askeri birliği Kerkük’e gönderdi. İçerisinde tank, top, zırhlı araç ve kariyerlerin bulunduğu bir askeri konvoy dün Kerkük’e girerken, ’Piştiwani’ adı verilen askeri birliğin başında Bölgesel Yönetimin lideri Mesut Barzani’nin kardeşi Sihat Barzani’nin bulunduğu ifade edildi. Sihat Barzani, Mesut Barzani’nin izin vermesi durumunda Bağdat’a kadar olan toprakları ’düşmanlardan’ temizlemeye hazır olduklarını söyledi. Barzani’nin kardeşinin başında olduğu askeri birliğin, Kürt bölgesindeki önemli ve güçlü birliklerden olduğu ifade edildi.

Bağdat ve Erbil arasındaki gerginlik nedeniyle Kürt bölgesindeki Peşmergelerin tüm askeri üslerde savaşa hazır şeklinde bekletildiği bildirilirken, PKK olası bir çatışma ve savaş durumunda Kürt yönetiminin yanında yer alacağını açıklamıştı.

Erbil’de Arap gazetecilerle konuşan Bölgesel Kürt Yönetiminin Lideri Mesut Barzani, son günlerde merkezi hükümet ile aralarında görülen gerginlik ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Merkezi Irak ordusunun güçlenmesinden rahatsız olmadıklarını, bu ordunun kişiye ait özel ordu olmasından rahatsız olduklarını söyleyen Barzani, “Ordular gelir- gider ama Kürtler kendi topraklarında kalacaklardır. Maliki’den uluslararası platformlarda Kürtler’in de hakkını hukukunu korumasını isterdik ama, kendisi tam ters bir tavır içerisine girdi. ” diye konuştu.

Barzani, sorunların petrol anlaşmalarından kaynaklanmadığını, Bölgesel yönetimin yaptığı anlaşmaların Irak Anayasasına uygun olduğunu da ekledi.”

Kaynak: rizgari.com 25 Kasım 2012

23 Kasım 2012 Cuma

Başbakan Neçirvan Barzani, Ukrayna’nın Çalışmalarını Değerli Görüyoruz

Bugün Ukrayna Dışişleri Bakanı ile görüşen Başbakan Neçirvan Barzani, Kürdistan Bölgesi olarak Ukrayna ile ilişkilerin gelişmesinden memnuniyet duyduklarını ve Ukraynalı şirketlere de gerekli kolaylığın gösterileceğini belirti. 

Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani bugün  Ukrayna Dışişleri Bakanı Konstyantin Grişçenko ile bir araya geldi . Bazı parlamenterler ile işadamlarının da harız bulunduğu görüşmede, iki taraf arasında ki ilişkiler ve nasıl geliştirileceği ele alındı.

Ukrayna Dışişleri Bakanı, Kürdistan Bölgesinde olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve Kürdistan Bölgesi ile Irak’ta yapmış oldukları çalışmalar ile Ukrayna şirketlerinin çalışmalarını kısa anlattı. Ve ülke olarak Kürdistan Bölgesi ile her alanda ilişkilerini geliştirmek istediklerini Başbakan ileti.

Buna karşı Başbakan ilişkilerin gelişmesinden memnuniyet duyacağını ve Ukraynalı şirketlerin Kürdistan’ın kalkınması için yürüteceklerini çalışmalara gereken kolaylık sağlanacağını belirtti.


Kaynak: peyamner.com 22 Kasım 2012

Barzani, Irak Meclis Başkanı Nuceyfi ile görüştü

Mesud Barzani ile Başbakan Nuri el-Maliki arasında tırmanan gerilimin çatışmaya dönüşmesinin önlenmesi ve görüş ayrılıklarının giderilmesi amacıyla Irak Meclis Başkanı Usame en-Nuceyfi’nin başlattığı girişime olumlu yaklaştıklarını açıkladı.

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY), Başkanı Mesud Barzani ile Başbakan Nuri el-Maliki arasında tırmanan gerilimin çatışmaya dönüşmesinin önlenmesi ve görüş ayrılıklarının giderilmesi amacıyla Irak Meclis Başkanı Usame en-Nuceyfi’nin başlattığı girişime olumlu yaklaştıklarını açıkladı.

IKBY’den yapılan yazılı açıklamada, Barzani’nin Nuceyfi’nin girişimine olumlu yaklaştığı, taraflar arasında sukunetin sağlanmasını, sorunların anayasaya dayanarak çözümünü, temas bölgelerindeki askeri liderler arasında müzakere yolunun açılmasını kabul ettiği bildirildi.

Barzani’nin Nuceyfi ile Selahaddin kentindeki başkanlık sarayında bir araya geldiği belirtilen açıklamada, Nuceyfi’nin, Maliki’nin krizin sonlandırılması ve tartışma konusu olan bölgelerin güvenlik kontrolüne ilişkin 2009 yılında imzalanan anlaşmaya geri dönülmesini talep ettiğini aktardığı ifade edildi.

Bağdat ile Erbil arasındaki siyasi kriz, en son 16 Kasım’da Dicle Operasyon Gücü’nün Tuzhurmatu’da güvenliği üstlenmek istemesiyle doruğa çıkmış, peşmerge gücü ile Irak ordusu Selahattin ve Kerkük kentleri arasındaki bölgede karşı karşıya gelmişti. Taraflar arasındaki gerilimi sona erdirmek amacıyla Irak Meclis Başkanı Usame en-Nuceyfi devreye girerek Maliki ile görüşmüştü.


Kaynak: encanlihaber.com 23 Kasım 2012

PÇDK’den ‘Kürdistan’ için birlik çağrısı

Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK) Eşbaşkanı Diyar Xerib, Bağdat ve Hewlêr arasındaki gerginliğin çatışmaya dönüşmesinin ülkede iç savaşa neden olabileceği uyarısında bulundu. 

Federal Kürdistan Hükümeti ve Bağdat Hükümeti arasında Kerkük nedeniyle yaşanan gerilim, Başbakan Nuri el Maliki’nin Dicle Operasyon Gücü adını verdiği özel birliklerini anlaşmazlık konusu olan Kerkük, Diyala ve Selahaddin eyaletlerine yerleştirmesiyle iyice alevlenmiş, iki güç karşılıklı savaş pozisyonu almıştı. 

Gelişmeler üzerine Barzani ile Talabani’nin Hewlêr’de yaptıkları toplantıda ise “Stratejik ortaklığa devam edilmesi“ kararı çıktı. Güney Kürdistan’daki diğer Kürt partileri de gerginliğin son bulmasından yana. Süleymaniye’de toplanan KDP, YNK ve PÇDK’nin de aralarında bulunduğu 14 siyasi parti, Maliki’nin Meclis’in onayını almadan Dicle Operasyon Gücü’nü kurarak Anayasa’yı ihlal ettiğini açıklamıştı.

PÇDK de karşı çıkıyor

Bu bildirinin altında imzası olan PÇDK’nin Eşbaşkanı Diyar Xerib, Kerkük ve diğer tartışmalı bölgeler sorununun Irak’ın kuruluşundan beri var olduğunu ancak Maliki’nin Dicle Operasyon Gücü’nü kurmasıyla gerginliği arttırdığına dikkat çekti.

Anayasa ihlal edildi

Maliki’nin Dicle Operasyon Gücü’nü kurarken Meclis’in onayını almayarak Anayasa’yı ihlal ettiğine dikkat çeken Xerib, „Irak Anayasası’na göre merkezi hükümetin böyle bir güç oluşturma hakkı var ancak bunun Parlamento’nun onayından geçmesi ve başkanının da Parlamento Başkanı tarafından tayin edilmesi gerekiyor. Ancak Irak hükümeti böyle yapmadı. Bu nedenle Dicle Operasyon Gücü yasal değil“ dedi.

Yönetim devri yapılamaz

Irak Anayasası’nın 140. maddesi’ne göre; Kerkük başta olmak üzere diğer tartışmalı bölgelerde referandum yapılarak, yönetimin kime geçeceğine halkın karar vermesinin sağlanması gerektiğini belirten PÇDK Eşbaşkanı, Maliki’nin Diyala, Kerkük ve Selahaddin eyaletlerinin siyasi, idari ve ekonomik yetkisini bu güce  vererek, Anayasayı ikinci kez ihlal ettiğine dikkat çekti.

Kürtler arası birlik şart

Dicle Operasyon Gücü’nün bir an önce lağvedilmesini istediklerini ifade eden Xerib, bunun sağlanması için de Kürtler arası birliğin şart olduğunu söyledi.


Kaynak: yeniozgurpolitika.org 23 Kasım 2012

BDP sınır’a gidecek

BDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) dün yaptığı toplantısı ardından sonuç bildirgesi yayınladı.

Bildirgede, Türkiye’nin Suriye’de tehlikeli bir politika izlediği belirtilerek, “Çeteler silahsız olan Serêkaniyê Halk Meclisi Başkanı Abid Xelil’i katletmiştir. 

Bu cinayetin siyasi sorumluluğu Türkiye’ye aittir” denildi. Bildirgede ayrıca, “Suriye Kürdistanı”na sınırı olan illerin il, ilçe ve belde belediye başkanları, il ve ilçe başkanlarıyla, bu illerde görevli PM üyelerinin BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak başkanlığında 26 Kasım günü Kızıltepe’de toplanacakları belirtildi.

BDP Genel Merkezi, 21 Kasım günü yapılan MYK toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı. Toplantıda, genel değerlendirme ve planlamaların yapıldığının vurgulandığı sonuç bildirgesinde, açlık grevleriyle Kürt sorununun çözüm olanaklarının tartışılmasının ve müzakere isteğinin açığa çıktığı belirtildi. “Toplumun hemen her kesimi, sanatçılar, aydınlar, akademisyenler, gazeteciler, sendikalar, meslek örgütleri, insan hakları kuruluşları, Aleviler, sosyalistler, demokratlar, Müslümanlar, açlık grevcilerinin taleplerini sahiplenerek, hükümeti bu talepleri yerine getirmesi için göreve çağırmıştır” denilen bildirgede,

MYK’da alınan kararlar ise şöyle:
  • “Açlık grevleri sürecinde mücadele eden, söz söyleyen, talepleri sahiplenen bütün demokratik güçlerin, Kürt sorununun diyalog ve müzakere yöntemiyle çözüm talebi etrafında birleşmeleri için çalışmalar yürütülecektir. İl ve ilçe örgütlerimiz aynı çalışmayı kendi il ve ilçelerinde yürütecektir.
  • 24 Kasım’da, Nazmi Gür, Altan Tan ve İbrahim Binici’nin başkanlık ettiği bir heyet Serêkaniyê’deki çatışmalardan etkilenen ve göç edenleri ağırlayan Ceylanpınar ve Viranşehir’e gidecektir.
  • 25 Kasım Kadına Yönelik Karşı Şiddete Karşı Uluslar arası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle Kadın Meclisi’nin yaptığı planlama çerçevesinde illerde yürüyüş, panel ve toplantılar düzenlenecektir.
  • 26 Kasım’da Suriye Kürdistan’ına sınırı olan illerin il, ilçe ve belde belediye başkanları, il ve ilçe başkanlarıyla, bu illerde görevli PM üyeleri, Eş Başkan Gültan Kışanak başkanlığında Kızıltepe’de toplanacaktır.”
Kaynak: ozgur-gundem.com 22 Kasım 2012

KYK (Kürt Yüksek Konseyi) toplanıyor

Batı Kürdistan’daki Kürtleri temsil eden Kürt Yüksek Konseyi’nin (KYK) Batı Kürdistan Halk Meclisi (MGRK) üyeleri, KYK içinde yaşanan sorunları tartışmak üzere Hewlêr’de YNK ve PDK politbüro üyeleriyle biraraya geldi. Halk Meclisi Üyesi Abdulselam Ahmed, “ENKS Kürt Yüksek Konseyi’ni kendisi için siyasi bir irade olarak görmüyor” dedi. 

 Federal Kürdistan Başkanlık Divanı tarafında davet edilen Kürt Yüksek Konseyi (KYK) üyelerinin, Hewlêr’deki temasları devam ediyor. 

KYK’yi oluşturan iki meclisten biri olan Suriye Kürt Ulusal Konseyi’nin (ENKS) kendi içinde sürdüğü toplantılar dördüncü gününe girdi. Buna rağmen toplantıların içeriğine ve sonuçlarına ilişkin henüz bir açıklama yapılmış değil. Konsey bileşeni MGRK (Batı Kürdistan Halk Meclisi) ise Federal Kürdistan Başkanı Mesud Barzani ile yaptığı toplantı ardından, önceki gün de PDK ve YNK temsilcileriyle biraraya geldi. Görüşmeye YNK’yi temsilen politbüro üyesi Sait Pir, PDK’yi temsilen de politbüro üyesi Cafer İbrahimi katıldı. Görüşmede Federal Bölge Başkanlık Divanı adına da Dr. Hamid Derbendi yer aldı. MGRK üyeleri, toplantıda Batı Kürdistan’ın durumu ve KYK’de yaşanan sorunlara ilişkin bilgi verdi.

ENKS’deki sorunlar engel

Toplantıya ilişkin konuşan MGRK üyesi Abdulselam Ahmed, KYK içinde yaşanan sorunların nedeni olarak ENKS’yi gösterdi. Ahmed, “ENKS’deki partiler Hewlêr ittifakına inanmıyor. KYK’yi kendisi için siyasi bir irade olarak görmüyor” dedi. 

Ahmed, yaşanan sorunlara ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

 “Hewlêr ittifakının hayata geçmesinin önündeki en büyük engel ENKS’nin içindeki sorunlardır. Bilindiği üzere ENKS 16 partiden oluşuyor. Bundan dolayı ENKS’nin karar alması çok zor oluyor. Aynı şekilde KYK’de alınan kararların uygulanmasında da sorunlar yaşanıyor. Kendi aralarında hemfikir değiller. Her biri başka bir güce bağlı hareket ediyor. Herkes kendine göre hareket ediyor. ENKS’deki her parti Kürt Yüksek Konseyi’nde alınan kararlara göre değil, kendine göre hareket ediyor. Sorun da bundan kaynaklanıyor.  KYK’nin genelinde yaşanan bir sorun yok. KYK’de biz on üye oturup karar alıyoruz, ama kararların uygulanmasında sorun çıkıyor. Bunun nedeni de ENKS, KYK’de alınan kararları kendi içinde tartıştırıyor ama uygulamıyor.”

KYK bölünmedi

Kendi içinde yaşanan sorunlardan dolayı KYK’nin ikiye bölündüğü yönünde bir yorum yapmanın yanlış olacağını belirten Ahmed, ENKS içindeki partilerin çoğunun KYK’nin yanında yer aldığını, sorun yaratan kesimin sadece birkaç parti olduğunu ifade etti.

ÖSO’nun Türkiye sınırından tanklarla Serêkaniyê’ye girmesine de değinen Ahmed, tüm Kürtleri bu duruma karşı tavır almaya ve YPG’ye destek olmaya çağırdı.

Kaynak: yeniozgurpolitika.org 23 Kasım 2012

22 Kasım 2012 Perşembe

Kürdistan İttifakı

Maliki’nin Kerkük Araplarındır söylemine karşı, Barzani’nin Kerkük Kürtlere aittir Mücadelesi.

Irak’ta, merkezi yönetim ile Bölgesel Kürt Yönetimi arasında Kerkük nedeniyle yaşanan gerilim merkezi güçlere bağlı 12 Irak askerinin peşmergelerce öldürülmesinden sonra yükseldi.

 Şii Başbakan Nuri El Maliki’nin talimatı ile Irak Ordusu bünyesinde oluşturulan Dicle Operasyon Gücü’nün Kürtlerin sınır olarak kabul ettiği Hamrin dağı ve Kerkük sınırında kuvvetlerini takviye etmesi savaş hazırlığı olarak görülürken, Kürt liderler Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani başkanlığında toplandı

 Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile telefonla görüşen Maliki, “Saldırılara göz yummayacağız, Kerkük Arap şehridir” sözleri üzerine, Barzani, olası savaşa karşı koymak üzere bölgenin en güçlü dört partisinin temsilcisi ile Erbil’de bir toplantı yaptı. Barzani başkanlığında yapılan toplantıya KDP, KYB ve Goran yanı sıra İslami Komal örgütü de katıldı.

 KÜRT LİDERLER BARZANİ’DEN YANA

Maliki ile ilişkilerde farklı yöntemler izleyen ve bu nedenle aralarında sorun yaşayan bölgeyi yöneten iki Kürt hareketi, ortak hareket etme konusunda anlaştı. Dema Nu gazetesinin haberine göre, ortaya çıkan gerginliği görüşmek üzere bir araya gelen Irak Cumhurbaşkanı ve Kürdistan Yurtsever Birliği (KYB) lideri Celal Talabani ile Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı ve Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) Başkanı Mesut Barzani görüşmesinden “Stratejik Ortaklığa Devam” edilmesi kararı çıktı. Görüşme sonrasında yapılan ortak açıklamada “Stratejik Ortaklığın” gerekli olduğuna vurgu yapılarak, Kürtler’in çıkarları için bu ortaklığın geliştirilmesi gerektiği belirtildi.

Ortak açıklamada, Dicle Operasyonu birliklerin Kürt sınırına konuşlandırılması bozgunculuk olarak değerlendirilerek, “Bu çabalar Kürdistan halkının yüce çıkarlarına ve anayasaya aykırıdır, tarihi Kürt-Şii ilişkilerine karşıdır. Bu nedenle Kürdistan İttifakı bu dostluk ve ilişkilerin korunmasını kendisine vazife edinmeli, bazı kişi ve grupların arzularına kurban etmemeli. Kürdistan İttifakı bu sorunun çözülmesi için gerekli tüm yollara başvurmalı, siyasi süreçte yer alan tüm kesimlerle görüşmelidir” denildi.

Kaynak: Bakurd.com 22 Kasım 2012

İran Kürt insan hakları savunucusunu serbest bıraktı

Doğu Kürdistanlı insan hakları savunucusu Zeynep Beyazidi dört yılı aşkın tutukluluğun ardından serbest bırakıldı. 

9 Temmuz 2008 tarihinde Mahabad’da, İran’da ayrımcı yasaların değişmesi için 1 milyon imza kampanyasına katıldığı için tutuklanan Beyazidi’nin geçtiğimiz Cumartesi günü serbest bırakıldığı bildirildi.

Kürdistan İnsan Hakları Örgütünün aktif bir üyesi olan Beyazidi, İran mahkemesi tarafından İslam Cumhuriyetine karşı propaganda suçundan hüküm giymişti. Beyazidi 2010 yılında Kürt kadın tutsaklarla birlikte 40 gün süren bir açlık grevine de katılmıştı.

Kaynak: Firathaberajansi.org  22 Kasım 2012

Başbakan Barzani, Umarım Sorunlar Diyalog Ve Anayasa İle Çözülsün

Bugün Başbakan Neçirvan Barzani başkanlığında toplanan Bakanlar kurulu, Başbakan’ın İran ziyareti ve Irak ile savaş noktasına gelinen kriz ele alındı.

 Toplantının başında Başbakan İran’a yapmış olduğu ziyarete değinerek, temasların başarılı olduğunu ve ilişkilerde yaşanan soğuluğun giderilmesine yardımcı olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan ayrıca İran Cumhurbaşkanının Uluslararası ilişkilerden sorumlu Yardımcısın Kürdistan Bölgesine yapmış olduğu ziyareti ilişkilerde yeni bir döneminin başması anlamı taşıdığını belirti.

Başbakan, İstanbul’da düzenlene Uluslararası Atlantik Enerji Konseferansında Türkiye
Başbakanı Erdoğan ile yapmış olduğu görüşmede ticari siyasi ve diğer alanlarda ilişkilerin geliştirilmesi üzerinde durduklarını ve Kürdistan Bölgesi olarak ilişkilerin gelişmesinden yana çaba gösterdiklerini belirti.

Kurul Kürdistan Bölgesi bütçesini ele aldı ve bütçenin düzenlenmesi  için bir komisyon kurulması kararı aldı.

Malıki’nin kurmuş olduğu  Özel Dijle Operasyon Komutanlığı  ve bu mimmalde yaşanan sorunlarıda değerendiren Başbakan, Irak ordusunun şuan içinde blunduğu hareket sınırları Ordunun yeni düzene geçirilmesi ile ilgilidir. Ancak 140 madde kapsamına giren koparılmış bölgelerde ki polis ve asayiş güçlerini Dijle komutanlığına bağlama talebi tamamen anayasaya karşı bir istek olduğunu ve bunun kabul edilmeyeceğini ifade etti. Başkan Dijle operasyon komutanlığının koparılmış bölgelerde sürdürdüğü askeri  haketliliğinin rahatsız edici be kaygılanıran bir durum olsada, bu noktada Kürdistan Bölgesi siyasi güçlerinin tek ses içinde olması ve tek bir tutum sergilemiş olmasının memnuniyet verici bir doluğunu belirti.

Başbakan ayrıca tüm kurum ve kuruluşlardan Kadına Karşı Şiddetle müdacele hastasın aktif bir katılım sağlamalarını ve destek olmalarını istedi.

Kaynak: peyamner.com 21 Kasım 2012

Serêkaniyê’ye Bu Kez Tanklarla Saldırdılar

YPG güçlerinin karşılık vermesi üzerine kentte çatışmalar başladı. Bu saldırı Kürtler tarafından Türk devletinin işgal saldırısı olarak görülüyor.

Halk Savunma Birlikleri (YPG) karşısında ağır kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kalan Türkiye destekli gruplar, bu kez tanklarla Batı Kürdistan’ın Serêkaniyê sınırlarına girdi. Sınır hattında şiddetli çatışmalar yaşanıyor.

Alınan bilgilere göre silahlı gruplar bugün 50 askeri araç ve 7 tank eşliğinde Serêkaniyê kentine saldırıda bulundu. YPG’nin karşı koyması sonucu çatışmalar yaşandı. Henüz bombalamada bulunmayan askeri araçların sınır hattının Batı Kürdistan tarafında olduğu bildiriliyor.

Bu askeri araçların Halep’e bağlı Cerablus ve Bab bölgelerindeki çatışmalarda ele geçirildiği ve Türkiye üzerinden Serêkaniyê sınırlarına getirildikleri öğrenildi.

YPG güçlerinin karşılık vermesi üzerine kentte çatışmalar başladı. Bu saldırı Kürtler tarafından Türkiye devletinin işgal saldırısı olarak görülüyor.

20 Kasım Salı günü Guraba el Şam ve El Nusra Cephesi olarak kendilerini tanıtan Türkiye destekli çetelerin saldırısında Halk Konseyi Başkanı Abid Xelil’in hayatını kaybetmesi ardından şiddetli çatışmalar yaşanmıştı.

YPG’nin müdahalesi sonucu onlarca çete mensubu öldü. 18 çete mensubunun cenazesi YPG tarafından silahlı gruplara teslim edildi. YPG, 7 saldırganın da esir alındığını açıklamıştı. Çok sayıda ölü ve yaralının da Türkiye tarafına geçirildiği bildirildi. Londra Merkezli İnsan Hakları Gözlemevi, 24 saldırganın öldüğünü açıkladı. Bu çatışmalarda 2 YPG üyesi, bir Asayiş üyesi ve bir Halk Konseyi üyesi hayatını kaybetmişti.

Kaynak: Haberdiyarbakır.com 21 Kasım 2012

Almanya’dan Kürt kampanyasına karşı gizli genelge!

15 Ekim günü Almanya’da yaşayan Kürtlerin 12 talebini dinleyen Federal Meclis Dilekçe Komisyonu üyelerine İçişleri Bakanlığı’nın gizli bir genelge gönderdiği ortaya çıktı. ANF’nin ele geçirdiği belgede taleplerin çoğuna olumsuz yanıtlar vererek, komisyon üyelerini etkilemeye çalışan bakanlığın PKK yasağı, Kürt sorununun çözümü ve Almanya’da yaşayan Kürtlere ilişkin ilginç tespitleri dikkat çekiyor.

“Kürt kimliği tanınsın” kampanyasında Kürtlerin “göçmen grup olarak tanınmak istiyoruz” ısrarına rağmen 5 Kasım tarihli söz konusu belgede “Kürtler azınlık olmak istiyor ve bu kabul edilemez” deniliyor. Kürtçe isim talebine bakanlık “Göçmenlerin vatandaş olduğu ülkelerin yasaları geçerlidir”, Kürtçe danışmanlık ve uyum konusunda ise “Bütçemiz yok, ‘Almanca öğrenin’ afişini Kürtçeye çevirdik yeter” diyor.

Alman Federal Meclisi Dilekçe Komisyonu, 15 Ekim günü “Kürt kimliği tanınsın” başlığıyla yürütülen bir kampanyada 12 talep dinlemişti. 60 bine yakın imzaya ulaşan, Kürdistan’ın dört parçasından değişik görüşteki onlarca parti ve kuruluşun desteğini alan kampanyadaki talepleri, o gün Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu (YEK-KOM) Başkanı Yüksel Koç ayrıntılı bir şekilde anlatmıştı.

Berlin hükümetinin Kürtlere yönelik sürdürdüğü ayrımcı politikalara dikkat çeken Koç, ısrarla şu vurguyu yapmıştı: “Burada yaşayan 1 milyondan fazla Kürt, diğer göçmen gruplarıyla eşit haklara sahip olmak istiyor. Kampanyadaki birinci maddede ısrar ediyoruz. Kürt kimliği tanınmalı. Biz Türk, Arap ve Fars değiliz”. Hem Koç’a ve hem de oturuma Merkel hükümeti adına katılan devlet sekreteri Dr. Christoph Bergner’e sorular yönelten komisyonun kampanya için nasıl bir karar vereceği henüz bilinmiyor.

Ancak kararın açıklanmasından önce 12 talebe ilişkin İçişleri Bakanlığı’nda görevli Hıristiyan demokrat politikacı Dr. Christoph Bergner imzasıyla hükümetin komisyonun 26 üyesine yeni bir değerlendirme gönderdiği ortaya çıktı. ANF’nin ele geçirdiği 9 sayfalık belgede talepler teker teker ele alınarak ayrıntılı yanıtlar veriliyor. Hükümetin 15 Ekim’deki tutumundan taleplere daha sert ve baştan salma yaklaşımı ise dikkat çekiyor. Taleplere ilişkin verilen yanıtların özeti şöyle:

1-KÜRTLERİN TANINMASI: 

 “Kürt göçmenler ayrı bir göçmen grubu olarak tanınmalı ve diğer göçmen gruplarıyla eşit görülmelidir” talebinin yanıtı: “Alman yasaları gereği Kürtlere ulusal azınlık hakkı verilemez. Çünkü Almanya’da yaşayan Kürtler, azınlık olma kriterlerini yerine getirmiyor. Almanya’ya göçmenler değişik amaçlar için ve değişik gruplardan geliyor, bütün bu halk gruplarının üyelerini teker teker tanınmak mümkün değil.”

2-PKK YASAĞI: 

“Kürtlerin Alman toplumuna entegrasyonunu teşvik etmek ve Türkiye’de Kürt sorununun çözümünü desteklemek için, PKK yasağı ve bu bağlamda Kürt örgütlerine yönelik yasaklar kaldırılmalı, baskılara son verilmelidir” talebinin yanıtı:

“PKK yasağına ilişkin istekler yerine getirilmeyecek. PKK, 30 yıldan bu yana Türkiye’de terörist yöntemlerle sürdürdüğü davasını aynı zamanda Batı Avrupa’da da canlı tutmak istiyor. Son dönemlerde Almanya’da ve komşu Avrupa ülkelerinde kundaklama, medya ve parti binalarını işgal gibi militanca eylemler yapılıyor. PKK, Almanya’da yaşayan yüzbinlerce Türk ve Kürdün birlikte yaşamasına zarar veriyor. PKK iç güvenliğimizi tehdit ediyor ve dernekler yasası çerçevesinde bu yapılanmaya karşı mümkün olan her şey yapılacak.”

3- DANIŞMANLIK HİZMETİ: 

 “Kürt göçmenlere, mültecilerine ve özellikle de kadınlara yönelik Kürtçe danışmanlık ve destek hizmetleri verilmeli, Kürtçe bilgilendirme materyali çıkarılmalı” talebinin yanıtı: “Uyum, herkesin görevidir. Bu konudaki destek etniklere göre yapılmaz, Kürtler de diğer göçmen gruplar gibi ele alınıyor. İhtiyaç üzerine ‘Almanca öğrenin’ afişleri 2009 yılında Kürtçe de basıldı. Bunun dışında başka özel bir ihtiyaç gözükmüyor.”

4- KÜRTÇE EĞİTİM: 

 “Şu anda sadece 5 eyalette olan Kürtçe anadil dersleri diğer 11 eyalette de başlamalı” talebinin yanıtı: “Eğitim politikası ve ders dilini eyaletler belirliyor. Federal yönetim eyaletlere bu konuda müdahale edemez.” (Ancak Kürtlerin bu konuda başvurduğu bazı eyaletler ise ‘bir şey yapamayız’ diyerek topu federal hükümete atmıştı.)

5- KÜRTÇE İSİMLER: 

“Kürtlerin geldikleri ülkelerin resmi makamları onaylamazsa bile, Kürt isimlerin verilmesi kabul edilmelidir” talebinin yanıtı:

“Bu konuda Alman vatandaşı olmayanlar için vatandaş olunan ülkenin yasaları geçerlidir. Alman vatandaşları olanlar için de Alman yasaları geçerlidir. Nüfus dairelerimiz Kürtçe isimler konusunda hoşgörülü davranıyorlar ve bu konuda bize yansıyan hiç bir engelleme olmamıştır.” (Çocuklarına Kürtçe isim vermek isteyen Kürt ailelerin son yıllarda yaşadığı sorunları YEK-KOM Başkanı Koç, 15 Ekim günü belgeleriyle açıklamıştı.)

6- KÜRTÇE TV VE RADYO YAYINI: 

“Televizyon ve radyo gibi kamuya ait yabancı dildeki yayınlarda Kürtler eşit muamele görmelidir” talebinin yanıtı: “Devlet yayın programlarına müdahale edemez, bu konuda yayınların yapıldığı eyaletlerin yasaları geçerlidir. 1987 yılında Avrupa’da ilk kez WDR Kürtçe radyo yayına başladı. Şu anda ise ‘Funkhaus Europa’ radyo yayına bağlı olarak haftada bir saat Kürtçe yayın var.”

7- NEWROZ BAYRAMI: 

 “Newroz günü UNESCO’nun 23 Şubat 2010 tarihli kararı doğrultusunda tatil günü olarak kabul edilmeli” talebinin yanıtı: “Federal hükümet, tatil günlerine belirleme yetkisine sahip değil, bu konuda eyaletlerin yasaları geçerlidir. Bu konuda anayasanın maddeleri var, istisna olarak iki Almanya’nın birleşmesinin yıldönümü ülke çapında tatil günü kabul ediliyor.” (Almanya’da yaşayan Müslümanlar için Ramazan ve kurban bayramları tatil günleri sayılıyor)

8- UYUM İÇİN KÜRT TEMSİLCİLER: 

 “Entegrasyon için Federal Danışma Konseyi’ne Kürt temsilciler de alınmalıdır” talebinin yanıtı: “Konseyin 32 üyesi bulunuyor, bunlar Almanya çapında etkili olan göçmen kuruluşlardan ve öne çıkan göçmen isimlerden seçildi. Bu konseyde BAGIV’ten Kürt bir temsilci de bulunuyor” (5 Türkün yer aldığı konseyde Yoğun Kürt nüfusuna rağmen sadece 1 Kürt üyenin olması ve 72 derneğiyle Almanya’da en örgütlü Kürt kuruluşların başında gelen YEK-KOM’un konseye alınmaması dikkat çekiyor.)

9- KÜRTÇE BİLGİLENDİRME:

  “Özyardım teşvik edilmeli, siyasal ve kültürel bilgiler Kürtçe ana dilde yayınlanmalı” talebinin yanıtı: “Bu konuda federal hükümetin bütçesi yok”. (Ancak aynı bakanlık 24 Şubat 2011′de Sol Partili Ulla Jelpke’nin bir soru önergesine verdiği yanıtta değişik uyum ve bilgilendirme projeleri için NAVEND’e 2002-2004 yılları arasında 100 bin Euro, 2006-2009 yılları arasında 176 bin Euro, 2010-2013 yılları arasında ise 172 bin Euro bütçe ayırdığını bildirmişti. Aynı şekilde KOMCIWAN’a ise hükümetin 2011 bütçesinden bir proje için 140 bin Euro para verdiği ortaya çıkmıştı.)

10- KÜRT MÜLTECİLER: 

“Kürtlerin sınır dışı edilmesine ve ilticası kabul edilmiş Kürt mültecilerin statülerinin geri alınmasına son verilmelidir” talebinin yanıtı: “Kürtlere yönelik özel bir sınır dışı politikası yok. Sınır dışı edilen ise sırf Kürt oldukları için değil, dosyaları bunu gerektiği için sınır dışı ediliyor. Kürtlere verilen mültecilik statüsünün geri alınması durumu ise söz konusu değil. Bu konuda bazı istisnalar yaşanmış olabilir. Çünkü mültecinin geldiği ülkede izlenme durumu yoksa daha önce verilen mültecilik statüsünün geri alınması söz konusu olabiliyor.”

11- KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMÜ: 

 “Federal hükümet, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümü için daha fazla çaba göstermeli” talebinin yanıtı: “Hükümetimiz Kürt sorununu dikkatle takip ediyor ve çatışmaların siyasal yollarla çözülmesini istiyor. Kürt sorununun çözümünü hedefleyen Türk hükümetinin 2009′da açıkladığı ‘demokratik açılım’ sürecini ise destekliyoruz. Bu amaçla Kürtlerin kültürel hakları güçlendirildi. Kürtçe tv, Türk üniversitelerinde Kürtçe eğitim ve seçimlerde Kürtçenin kullanılması gibi adımlar atıldı.

Gerginliğin ve çatışmaların arttığı bu dönemde federal hükümetimiz Kürt sorunun sadece siyasal yollarla çözülebileceği konusunda Türk hükümetini cesaretlendirmiştir. 2011 sonbaharında gerçekleşen ve Kürt parlamenterlerin de katıldığı anayasa reformunu önemli buluyoruz. Kürt çatışması bütün tarafların katılacağı barışçıl bir çözümle sona ermelidir. Terörist saldırılar ve şiddet ise siyasal bir çözüm havasını yaratmanın önündeki en önemli engeldir.

12- DİNLERİN DİYALOĞU GRUBU: 

 “Kürtler; Hıristiyanlık, Ezidilik, Alevilik ve İslam gibi farklı dinsel inançlara sahiptirler. Bundan dolayı Dinlerin Diyaloğu İçin Çalışma Grubuna dahil edilmelidirler” talebinin yanıtı: “Almanya’da yaşayan Kürtlerin dini inançlarına göre çalışma gruplarına katılmalarının veya dernek kurmalarının önünde her hangi bir engel yok. Alman vatandaşı olmamalarına rağmen bu konuda bütün haklardan yararlanabiliyorlar. Bu yüzden hükümet bunu müzakere etme gereği bile bulmuyor.”

Kaynak: Firatnews.com 21 Kasım 2012