16 Kasım 2012 Cuma

Hak-Par Kongresi!

Türk bayrağı yerine, olması gereken Kürdistan Bayrağının kongre salonunda bulundurulması Hak-Par’ın söylemleri/ amacıyla uyumluydu ve tüm Kürdler açısından da anlamlı, değerliydi kuşkusuz. Yakın zamanda gerçekleşen BDP kongresinde Türk Bayrağının asılmış olması, Öcalan’ı kutsama dışında hiçbir mesajın verilmemesi ve Kürdistani hiçbir simgenin olmaması, Hak_Par’ın Kürdistan Bayraklı kongresini daha da anlamlı kıldı.
 
Hak ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par) 5. olağan kongresini gerçekleştirdi. Yapılan oylama sonucu Kemal Burkay, Hak-Par’ın yeni genel başkanı oldu. Hak-Par’ın Ankara Kocatepe Kültür Merkezi’nde yapılan kongresi, bir Kürd Partisine yakışan görüntülere sahne oldu. Türk bayrağı yerine, olması gereken Kürdistan Bayrağının kongre salonunda bulundurulması Hak-Par’ın söylemleri/amacıyla uyumluydu ve tüm Kürdler açısından da anlamlı,  değerliydi kuşkusuz.

Yakın zamanda gerçekleşen BDP kongresinde Türk Bayrağının asılmış olması, Öcalan’ı kutsama dışında hiçbir mesajın verilmemesi ve Kürdistani hiçbir simgenin olmaması, Hak-Par’ın Kürdistan Bayraklı kongresini daha da anlamlı kıldı. Pratikte radikal olmak ile düşüncede/söylemde radikal olmak farklı şeylerdir ve bu iki kongre bu farkı bir kez daha gösterdi. Siyasi partiler sadece olumlanmayı istedikleri için, eleştirilere karşı pek hoşgörülü olamıyorlar. Ancak Özgür Bireyler Topluluğu olarak doğruyu alkışlarken, gördüğümüz yanlışları da tereddüt etmeden ifade eden bir anlayışa sahip olduğumuz için Hak-Par’ın artı ve eksilerini birlikte değerlendireceğiz…

Hatırlanacağı gibi iki yıl önceki Hak-Par kongresi de çok güzel, Kürdi ve anlamlı görüntülere sahne olmuştu. Ey Reqip’in okunmuş olması ve kongrenin Kürdi renklerinin ön planda olması bütün yurtseverler tarafından olumlanmıştı. Hak-Par 4. Kongresinden sonra da Kürdistan’da farklı bir ses, farklı bir renk olarak birçok insanda umut yaratmıştı…

Hak-Par’ın “birlik” adı altında PKK/BDP politikalarına alet olması sadece farklı Kürdler tarafından değil, Hak-Par içindeki birçok yurtsever tarafından da eleştirilmişti. BDP ile yapılan “ittifak” ve Hak-Par yöneticilerinin Qandil ziyareti haklı eleştirilere neden olmuş, Hak-Par alternatif bir hareket olmaktan tamamıyla uzaklaşmış ve BDP’nin yedeğine düşmüştü…

Aynı süreçte, yani Hak-Par’ın “birlik” içinde yer aldığı dönemde PKK/BDP, Kemal Burkay’a yönelik saldırılarda sınır tanımıyordu ve “ajan”, “hain”, “AKP’nin adamı” gibi ağır suçlamalarda bulunuyorlardı. Bu durumu ısrarla işledik ve Hak-Par içindeki çelişkileri, ikiliği ve çatışmayı okuyucularımızla paylaştık. Bilindiği gibi siyasi partiler yaşadıkları iç sorunları genelde gizlerler ve en büyük çatışmaları yaşadıklarında bile kamuoyu önünde “birlik, beraberlik” görüntüsü verirler. Ne yazık ki Hak-Par da bu geleneği bozmadı ve yaşanan iç hesaplaşmanın dışarıya yansıtmamak için özel bir çaba sarf etti. Dahası, bu çatışmayı, çelişkili durumu dillendirenlere (özellikle bize karşı) karşı haksız ve çirkin saldırılarda bulunmaktan da geri kalmadılar…

Yaşananlar sadece bir iç sorun değildi.

Bir yandan Genel Başkan (Bayram Bozyel) düzeyinde yapılan “birlik” anlaşmasıyla BDP destekleniyordu ve birlikte hareket ediliyordu; diğer taraftan da Hak-Par tarafından desteklenen BDP, olası Genel Başkan ve Hak-Par içinde ciddi bir kesimin “lider” olarak kabul ettiği Kemal Burkay’a “hain” diyordu.

Yaşananlar bir tutarsızlığın, partide iki başlılığın ve bir hesaplaşmanın somut delilleriydi. Nitekim birçok Hak-Par’lı da bizimle aynı düşünceleri paylaşıyordu ve sıkıntılarını, Hak-Par yönetimine yönelik eleştirilerini de bizimle paylaşıyordu. BDP ile yapılan “birliğin” yanlış ve anlamsız olduğu kısa sürede ortaya çıktı ve bizzat birliği gerçekleştiren Bayram Bozyel tarafından da (dolaylı da olsa) bu yanlış karar dile getirildi; dolaylı ve utangaç bir tarzda özeleştiri verilmiş oldu…

Hak-Par’ın 5. Kongresi de tıpkı 4. Kongre gibi olumlu ve Kürdi bir anlayışla yapıldı. Temennimiz Hak-Par’ın Kongrede verdiği pozitif görüntüyü pratiğine yansıtması ve 4. Kongre sonrasında yaptığı hataları, yanlışları tekrarlamamasıdır. Hak-Par söylemlerine ve amacına uygun bir pratik sergileyebilirse Kürd/Kürdistan Sorunu’nda önemli bir işlev görecek ve yeniden bir umut olacaktır. Sorunların üstünü örterek değil, onlarla yüzleşerek, hesaplaşarak ve aşarak kitlelere güven verilebilir. Özelde Hak-Par genelde de “birlik” adı altında BDP politikalarına alet olan tüm Kürd kişi ve kurumlarının kabul etmesi gereken bir gerçek var ortada.

Bu gerçek, “birliğin” amacına ulaşmadığı, BDP’nin Kemalist Türk Solu ile ittifak kurarak (HDK/HDP) bu birliği fiilen ortadan kaldırdığıdır.Bu nedenle “birlik” içinde yer alanların yaşananlara sessiz kalarak geçiştirmek yerine, bu süreci masaya yatırmaları ve Kürdistan kamuoyuna duyurucu bir açıklama yapmaları gerekiyor. Böyle bir açıklama onlara zarar vermez, aksine kaybettikleri güveni tekrar kazanmalarına katkı sunar…

Hak-Par 4. Kongreden sonra verdiği umudun gereklerini yap(a)madı. Umarız 5. Kongrede verdiği umudun gereklerini yerine getirir…

Ulusal Sorun’a duyarlı oldukları ve bu duyarlılığı pratiklerine yansıttıkları sürece hiçbir ayırım yapmadan tüm Kürd/Kürdistan yapılarını desteklemeye, bu amaçtan saptıklarını düşündüğümüzde de en sert şekilde eleştirmeye devam edeceğimizi bir kez daha belirtirken; Hak-Par’ın yeni dönemde Ulusal Haklar noktasında kararlı ve net bir duruş sergilemesini umuyor ve kendilerine başarılar diliyoruz…

Kaynak: Nasname.com  (Özgür Bireyler Topluluğu) 04 Kasım 2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder