Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KRG) Başkanı Mesud Barzani,
Federal Irak Başbakan Nuri el-Maliki ile süren gerginlik nedeniyle
Kerkük’ün girişinde konuşlandırılan Pêşmerge birliklerini ziyaretinde,
“Ne kendi çocuklarımızın kanının dökülmesini isteriz ne de Irak’ta
bulunan diğer kardeşlerimizin kanının dökülmesini isteriz.
Bir söz vardır ’savaşa hazırlan ki savaş olmasın’ diye” şeklinde
konuştu. Kerkük merkezin 10 kilometre kuzeyindeki Leylan köyünde
konuşlandırılan ve kardeşi Sihat Barzani’nin komuta ettiği 1. Savunma
Gücü birliklerini dün sabah saatlerinde ziyaret eden Barzani, burada
Pêşmergelere hitap etti.
Barzani konuşmasında, “Kürd halkının tarih boyunca savaştan
nefret ettiğini ve savaşmak istemediğini fakat her zaman onurları için
ölümü göze alarak kendilerine müdafa etmeye hazır olduklarını” ifade
etti.
Saddam rejimi sonrası yeni ve demokratik bir Irak’ı inşa
etmek için Cumhurbaşkanı Celal Talebani ile Bağdat’a giderek
çalıştıklarını kaydeden Barzani, Kürdlerin anayasa yapım sürecinde çok
etkin bir rol oynadıklarını hatırlattı.
Maliki’nin Irak anayasasını ihlal ettiğini belirten Barzani, “Anayasa
göre komutanlar Irak meclisinin ve cumhurbaşkanının onayıyla atanır.
Ama bugüne kadar bir tane birlik komutanı bile meclis tarafından
atanmadı” dedi.
Maliki’nin “Kürd-Arap savaşı çıkabilir” sözlerine de gönderme yapan
Barzani, “böyle bir şeyi dile getirmenin çok büyük bir suç olduğunu,
kendilerinin sorunları diyalog yoluyla çözmeye çalışmış olmalarına
rağmen Maliki’nin uzlaşmaz tavrının devam ettiğini” dile getirdi.
Barzani, “Bugüne kadar çok kurban verdik. Sadece Enfal harekatında
180 bin şehit verdik. Kürd halkı ülkenin yöneticileri tarafından
kimyasal silahlarla saldırıya uğradı. 5 bin köyden 4 bin 500’ü yıkıldı”
diye konuştu.
AA´nın haberine göre, Barzani, sözlerine şöyle devam etti:”Kürdler ne
silahtan ne de savaştan korkmaz, fakat kan dökülmesini istemeyiz. Ne
kendi çocuklarımızın kanının dökülmesini isteriz ne de Irak’ta bulunan
diğer kardeşlerimizin kanının dökülmesini isteriz. Bir söz vardır
’savaşa hazırlan ki savaş olmasın’ diye. Eğer savaş çıkarsa da bilin ki
sizler suçlu değilsiniz, sizler gidip birisini öldürmüyorsunuz ve
onların toprağını almıyorsunuz.
Yaptığınız görev o kadar kutsal bir
görevdir ki her zaman canımızı vermek için hazır olmamız gerekir. Biz
Kürdistan’dan koparılan toprakların Anayasa’nın 140. maddesine göre
çözülmesine razı olduk. Ama biz bu toprakları korumayacağız
savunmayacağız anlamına gelmiyor. Bizden koparılan kutsal topraklarımızı
savunmak ve geri almak için her ferdimizin her an hazır olmalı.”
Kaynak: rizgari.com 12 Aralık 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder