İsveç Parlamentosu Saddam Hüseyin
rejiminin Şubat-Eylül arasında sürdürdüğü ve 182 bin Kürt’ün
katledildiği Enfal katliamını soykırım olarak kabul etti. Karar 5 Aralık
günü İsveç Parlamentosu’nda yapılan toplantıda oy birliği ile alındı.
Böylelikle İsveç Irak’ın ardından Enfal’ı soykırım olarak kabul eden
ikinci ülke oldu.
Enfal’ın soykırım olarak kabul edilip edilmemesi tartışmaları 2007
yılından beri sürüyordu. Sol Parti, Sosyal Demokrat İşçi Partisi ve
Çevre Partisi Yeşiller’in 2008 ve 2010 yıllarında Enfal’ın soykırım
olarak kabul edilmesi önerisine diğer partiler karşı çıktığı için
önergeler Parlamentoda yapılan oylamalarda reddedilmişti.
Bu yılın Ekim ayında, İsveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi (SAP) üyesi 5
milletvekili ortak bir önergeyle Parlamentonun Enfal’ın soykırım olarak
kabul etmesini talep etmelerinden sonra, konu Parlamento Dış Politika
Komisyonu’nda ele alınmış ve partiler Enfal’ın soykırım olarak kabul
edilmesi üzerinde görüş birliğine varmışlardı.
Geçtiğimiz hafta İsveç Parlamentosu’nda Enfal’ın ele alındığı
birleşimde konuşmalar yapan iktidar ve muhalefet partilerinin
temsilcileri Saddam Hüseyin rejiminin Kürtlere yönelik katliamın
yaralarının sarılması ve devletlere soykırımlara karşı sesiz
kalınmayacağı mesajları verilmesi için soykırım olarak kabul edilmesinin
önemine değinen konuşmalar yaptı.
KÜRTLERLE ENTERNASYONAL DAYANIŞMA
Halk Partisi Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Fredrik Malm 2005
yılında Güney Kürdistan’ı ziyareti sırasında Enfal’dan yaralı olarak
kurtulan onbinlerce kurbandan ikisiyle görüştüğünü belirterek katliamın
insanlar üzerindeki etkilerini şu sözlerle dile getirdi. Hamide Hasa
Muhammed nefes alabilmek için ayda 15 defa yüksek dozda ilaç almak
zorunda. Saddam'ın kimyasal silahları Hamide’nin sadece vücüdunun
görünen kısımlarını değil aynı zamanda iç organlarını zedeledi. 5 kez
göz amaliyatı geçirdi. O zaman 2 yaşındaki oğlunun durumu da farklı
değil. Sadece Hamide için değil faşist, ırkçı ve militarist Saddam
Hüseyin rejimi tarafından katledilen ve sakat bırakılan yüzbinlerce Kürt
için tutum alarak Enfali soykırım olarak kabul etmemiz önemli…Bu sadece
geçmişte yaşananların kabul edilmesi açısından değil günümüzde
gelişmeler açısından da önemli. Bugün Bağdat rejiminin tutumu Güney
Kürdistana yönelik bir şiddetle sonuçlanabilir. Kürtlerle gelecekte
enternasyonal dayanışmayı sağlamak açısından da bu karar oldukça önemli.
Sosyal Demokrat İşçi Partisi Dış Politika Sözcüsü Urban Ahlin Parti
olarak Enfal’ın soykırım olarak kabul edilmesi önerisini Yeşiller ve Sol
Parti ile Parlamento gündemine getirmelerine rağmen geçmişte iktidar
partilerinin karşı çıkması sonucu karar alınamadığına dikkat çekti. Bu
kez partilerin Kürtlere yönelik katliamın soykırım olarak kabul
edilmesinde görüş birliğine varmalarını büyük bir ilerleme olarak
değerlendirdi.
Çevre Partisi Milletvekili Valter Mutt Enfal’ın soykırım olarak kabul
edilmesini büyük bir ilerleme olarak değerlendirmesine rağmen İsveç
Hükümetini Kürt Özerk Yönetimiyle yeterince dayanışma içinde olmamakla
eleştirdi.
SADDAM’ın SOYKIRIMINA SESİZ KALANLAR UTANSIN
Sol Parti Milletvekili Hans Linde Enfal’ın insanlık tarihindeki en
kara sayfalardan biri olduğu değerlendirmesini yaptıktan sonra sunları
söyledi: Enfal sırasında Kürtlere yönelik saldırılar sonucu kimyasal
silah, bombalarla Irak’taki kayıtlara göre 182 bin kişi öldürüldü. Bazı
bağımsız kaynaklar bu sayının bir kaç kat olduğunu belirtiyor. İsveçte
zaman tüm yaraları sarar diye bir söz var. Bu gerçek değil. Katliamı
yaşayanlar, onların çocuk ve torunları için bu hala kanayan bir yaradır.
Bu yaranın iyileşmsi ancak soykırımın kabul edilmesiyle ve
sorumlulardan hesap sorulmasıyla mümkün olabilir. Bunun için Enfal’ın
soykırım olarak tanınması önemlidir. Diğer ülkelerde Kürtlere yönelik
saldırıların arttığı bir dönemde tarihten dersler çıkarmak zorundayız.
Linde Irak’ın ABD tarafından işgal edilmesinden sonra çok ciddi insan hakları ihlalleri yaşandığına dikkat çektikten sonra Sol Parti olarak bunların saptanması ve sorumluların cezalandırılması için Birleşmiş Milletler gözetiminde bir çalışma başlatılmasını istediklerini de vurguladı.
Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili Jabar Amin Enfal sırasında 9 ay
içinde 182 bin sivil Kürdün öldürüldüğünü ve yüzbinlercesinin sürgüne
gönderildiğini söyledikten sonra yakılıp yıkılan Kürt yerleşim
birimlerinin adlarını teker teker saydı. Aradan 25 yıla yakın zaman
geçmesine rağmen insanların kardeşlerini, çocuklarını, anne ve
babalarını aramaya devam ettiklerine dikkat çekti. 9 ay içinde
yüzbinlerce Kürt öldürürken Batılılar ve Dünyanın Saddam’ın
katliamlarına sesiz kaldığını hatırlatan Amin bunun sesiz kalan tüm
devlet, sivil toplum örgütü ve insanlar için utanç verici olduğunu
söyledi.
2005 yılında Güney Kürdistan’da federatif bir oluşuma gidildiğini
söyleyen Amin Irak rejiminin bu oluşumdan rahatsız olduğunu koşullarda
İsveç ve Avrupa Birliği’nin Kürt Özerk Yönetiminin yanında yer aldığını
göstermelerinin önemine değindi.
KARAR KÜRT HALKININ TALEPLERİNİ ŞİDDETLE BASTIRANLARA SİNYAL
Yapılan oylamanın ardından Enfalın soykırım olarak kabul edilmesinin
Kürt halkı ve Orta-Doğu’da Kürtlerin yaşadıkları ülkeler için ne anlama
geldiği sorumuzu Sosyal Demokrat İşçi Partisi Dış Politika Sözcüsü
Urban Ahlin ve Sol Parti Dış Politika Sözcüsü Hans Linde Kararın
Kürtlerin mücadelelerini şidetle bastırmaya çalışan ülkelere verilen bir
sinyal niteliğinde olduğu’ söyleyerek cevapladılar.
Ahlin, Irak Hükümetinin de geçmişte bu gerçeği kabul ederek sorumluları yargılanmasının önemini vurguladıktan sonra Biz burada soykırımını kabul ederek Kürt Halkına yapılan saldırılara sesiz kalmadığımızı ve onların acılarını paylaştığımızı gösterdik. Bu kararımız diğer ülkelerde bulunan otoriter liderlere eğer Saddam gibi katliamlar yaparlarsa bunun sonuçlarına katlanmak zorunda kalacakları mesajını vermesi açısından önemli. Tabiiki öncelikle soykırım yapan ülkelerin öncelikle bunu kabul etmeleri ve tarihleriyle yüzleşmeleri gerekli. Kürdistan’ın diğer tarafında Türkiye’de de Kürtlere yönelik soykırım yapıldığı tartışmalarının olduğunu biliyoruz. Ama bu daha sonra ele alanınabilecek bir konu. Şu anda Irak’ın yaptığı soykırımı kabul etmesi oldukça önemli dedi.
Sol Parti Dış Politika Sözcüsü Hans Linde Parlametonun aldığı kararın
Kürt Halkına acılarının paylaşılması ve yeni soykırımların önüne
geçilmesi açısından önemli olduğunu, İsveç’te pratikte bunun yansımaları
olacağını, okullarda bu konunun derslerde ele alınması gerekeceğini
söyledi.
Çevre Partisi Yeşiller’in Dış Politika Sözcüsü Bodil Ceballos da
kararın oybirliği ile alınmasının Parlamentoda yer alan partilerin
Enfal’ın soykırım olduğundan kuşkuları olmadığını ortaya koyduğunu, bu
kararın Kürtler için moral bir destek olduğunu ve İsveç’in Kürtlerin
yanında yer aldığını gösterdiğini söyledi.
Enfal’ın soykırım olarak kabul edilmesinden sonra bir grup Kürt
Parlamentodaki siyasi partilerin temsilcilerine çiçek vererek teşekkür
etti.
Kaynak: bestanuce.org 06 Aralık 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder