Bugün Kürt müziğinin önemli seslerinden Mihemed Arif Cizrawî’nin
ölüm yıldönümü. Cizrawi, Kürt kültürüne önemli katkılar sundu. Kilamlar
dengbêjler tarafından gönülden söze sözden de melodilere aktarılır.
O hep yüreklere seslendi
Kürt kültürünün bugüne gelmesinin en önemli araçlarından biri de
kilamlar oldu. Kilamlar kadim bir tarihe sahip Kürtlerin yaşadıklarının
ifadesidir aynı zamanda.
Kendi ülkelerinde kendi kültürü yasaklı olan
Kürt halkı en çok da kilamlara sığınmıştır. Kilamlarında kimi zaman
özgürlüğü için verdiği mücadeleyi kimi zaman ülkesine olan hasretini
kimi zaman sevgiliye olan özlemi kimi zaman da yaşadığı acıları dile
getirir. Kürt coğrafyasında kilamlar dengbêjler tarafından gönülden
söze, sözden de melodileye aktarılır. Sözlü geleneğe sahip olan
Kürtlerin en önemli dengbêjlerinden biri de 1912 yılında Cizîr’de doğan
Mihemed Arifê Cizrawî’dir. Kürt kültürünün yayılması ve Kürt
uluslaşmasına önemli katkılar sağlayan Cizrawî, geride geniş bir arşiv
bırakmıştır.
İdam cezasına çarptırıldı
Annesi Edila Xanım Cizrawî oğlunun dengbêj olmasında önemli katkı
sağlar. Kendisi de kilamlar söyler. Küçük yaşlarda kilamlarla tanışan
Cizrawî, sanatına yön verecek yetileri bu yıllarda almaya başlamıştır. O
yıllar aynı zamanda Kürt uyanışının gerçekleştiği yıllardır. Cizrawî de
küçük yaşlarda bu uyanışın içinde yerini alır. 13 yaşındayken Şeyh Sait
ayaklanmasından sonra isyanı desteklediği gerekçesiyle Kürt Teali
Cemiyeti reisi Seyit Abdülkadir ve 12 arkadaşı ile birlikte İstanbul’da
tutuklanır. Arkadaşları ile birlikte isyanın merkezi Amed’e getirilir. O
dönemde birçok kişiyi idam cezası veren İstiklal Mahkemeleri’nde
yargılanır. Yargılanma sonucu Seyit Abdulkadir ve 5 arkadaşı idam
edilir. Cizrawî, yaşı küçük olduğu için darağacından kurtulur. Dört yıl
(1925-1929) Diyarbakır Cezaevi’nde yattıktan sonra serbest bırakılır.
Çıktıktan sonra kendi varlığının bilincinde olan her Kürt sanatçının
başına gelen sürgün onu da bulur. Baskılara dayanamayarak Bağdat’a
sürgün gitmek zorunda kalır.
Sürgün ve Bağdat Radyosu
Sürgün, Cizrawî’nin sanatını büyük oranda etkiler. Şarkılarında ülke
sevgisi, halkının yiğitlikleri, sevgileri ile birlikte acılarını dile
getirilir. Kendi topraklarında özgür yaşayamayan bir halkın duygu ve
düşüncelerini yoğun olarak işler. Cizrawî, 1939 yılında ise Bağdat
Radyosu’nun Kürtçe yayın biriminde çalışmaya başlar. Birçok şarkısı
burada duyulmaya başlar. Sürgünün trajedisini burada yarattığı ürünler
ile azaltmaya çalışır. Xifşê, Siwaro, Pismamo, Ez Xezalim, Koçerê gibi
kilamları bu eserlerinin başında gelir. Bağdat Radyosu’nda Kürt
müziğinin önemli kadın seslerinden Meryem Xan’la birlikte kumpanyalara
katılır. Cizrawî, 1950’lerde Erivan Radyosu Kürtçe Bölümü’nün
açılmasıyla burada programlar ve söyleşiler yapar.
Kuzey ve Güney yakınlaşır
Bağdat Radyosu, Kürt kültürünün yayılmasında temel bir işlev
görmüştür. Kürt müziğinin klasikleri olarak adlandırabileceğimiz Ayşe
Şan, İsa Berwarî de bu radyoda sesini duyurmaya başlar. Kültürel olarak
Kürt uluslaşmasının yavaş yavaş görünür kılınmaya başladığı yıllarda bu
üçlü Federe Kürdistan’ın birçok yerinde konserler verirler. Ayşe Şan’ın
hayatından etkilenen Cizrawî, Şan’a atfen şarkılar da yazar. Bu yıllarla
birlikte bölünen Kürt coğrafyasında kültürel bir ilişki de sağlanır.
Güney ve Kuzey bu sanatçıların eserleriyle yakın bir iletişime geçer.
Geniş bir arşiv bıraktı
Cizrawî, sanatını hep halkı için icra etti. Köy köy gezip karın
tokluğuna dengbêjlik yaptı. Yoksulluk onun sanatını icra etmesinin
önünde engel olamadı. Cizrawî, halkını ve sanatını o kadar sever ki bir
köyden çıkıp diğer köye giderken artık lime lime olmuş ayakkabısını
birleştirmek için enstrümanından kopardığı tel parçalarını kullandığı ve
yoluna devam ettiği söylenir. Yokluk içinde geçen yıllar aynı zamanda
onun üretiminin en fazla olduğu yıllar oldu. 17 Aralık 1986 yılında 74
yaşındayken Duhok’taki bir hastanede vefat eden Cizrawî’nin ürettiği
yüzlerce stran, bugün Kürt müzisyenlerinin önünde engin bir arşiv olarak
duruyor.
Kaynak: ozgur-gundem.com 18 Aralık 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder