Tarafsız Bölge’ye konuk olan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, ‘Çözüm Süreci’yle ilgili Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtladı.
Çözüm sürecinde kritik mesajlar veren Demirtaş’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Dicle Üniversitesindeki genç arkadaşlar sorunları konuşarak çözmelidir.
“BDP Kutlu Doğum Haftası’na karşıdır” propagandası yapılmak
isteniyor. Başbakan’ın silahın bırakılması yönündeki çağrısı bir
görüştür. Sonuçta bu ülkenin başbakanıdır, bu süreci yöneten kişidir,
herkes kendi görüşünü açıklayacaktır. Şu anki süreç silahsız bir sürece
nasıl geçileceğinin yönteminin konuşulduğu bir aşamadır.
Süreçte bir pazarlık olmadı. 1993′ten beri süren barış arayışları
var. Bu birden bire çıkmış bir süreç değil. Öcalan, Nevruz’da açıkladı;
‘siyaset sahnesinde mücadelemizi sürdürmek istiyoruz’ diye.
Hükümete güvendiğimiz için değil barış istediğimiz için bu süreç
içerisindeyiz. AKP’nin politikalarını beğenseydik şu an orada olurduk
ama sırf bu yüzden barışa karşı olmak siyasetsizliktir. Kandil’deki
yöneticilerin Öcalan’ın sözlerine kaygıları yok hükümetten var.
Öcalan’ın da kaygıları var AKP’den.
ÇEKİLME TARİHİ
Sınır ötesine geçiş işi yüzde yüz tamamlanmadı ama önemli bir aşamaya
geldi, 1 hafta -10 gün içinde netleşecek. Öcalan mektup yazdı Kandil’e.
İmralı’dan gelecek bir çağrı üzerine geri çekilmenin nasıl olacağı
belirlenecek.
Kandil geri çekilmede silahların bırakılmasını bir nihai çözüm olarak
algılanmasını istemiyor. Birden Kürt Sorunu bitmiş gibi davranılamaz.
Bu uzun soluklu bir süreç. Demokratik siyaset kanalları açıldığında
silahları tam olarak susacaktır. Bu kez her zamankinden daha iyi bir
süreç var. Kolay kolay sekteye uğramayacaktır. Kararlılık sürmeli.
MHP VE CHP’YE TEPKİ
MHP ve CHP toplumun yüzde 40′ını temsil ediyor olabilir ama AKP’nin
politikasını beğenmiyorsanız bir alternatif üretin. Şöyle olmaz böyle
olsun deseler, o zaman saygı duyarım. Cenazeler gelmiyor aylardır. Akan
kanın durmasından mı rahatsız oluyorlar?
Başkanlık sistemi olursa ülke otoriterleşir diyorlar ama şu an
başkanlık sistemine göre daha çok yetkiye sahip, bunu kimse konuşmuyor.
Akil İnsanlar Komisyonu bizim önerdiğimiz şekilde olmadı. Bu kişiler
olasılı provakasyonların önüne geçecekler, süreç tıkandığı noktalarda
arabulucu olacaklar. Ama arzu ettiğimiz şekilde bir komisyon kurulmadı.
Bu sürece katkı sunacaklarsa ortak bir dil tutturabilmeliler.
BÖLÜNME KORKUSU
Kendi toprağımıza pasaportla gitmeyi neden tercih edelim diyen Demirtaş, TC tanımıyla ilgili tartışmalara da değindi.
TÜRK MİLLETİNİ ORTADAN KALDIRMA DERDİMİZ YOK
Türk var, hükümeti de var ama Kürt var Kürt milleti de var. 90 yıldır
şekillenmiş bir devlet mekanizması var. Türk milleti tanımı ilk
anayasada ortaya çıkmış bir kavramsa neden tarih kitaplarında
Göktürkleri biliyoruz.
Türk kimliğine etnik bir kavram yükleniyor.
Bir 90 yılda Türk değil Kürt milleti diyelim, bakalım toplumda nasıl bir algı oluşacak.
CANLAR BOŞUNA MI VERİLDİ?
Ülke olarak çok acı deneyimlerden geçtik, ve geçiyoruz da. Keşke
silahlı mücadele olmasaydı. 70′lerin ve 80′lerin ortamında ve
koşullarında bu çatışmalar oldu, keşke faali meçhuller, darbeler
olmasaydı. Keşke Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananlar olmasaydı.
Geçmiş savaşın çirkinliğiyle yüzleşmek istiyorsak bu demokrasiyle olur.
HASAN CELAL GÜZEL’E YANIT: KİMSE DAĞA ÇIKMASIN
Biz insanlar dağa çıkmasın diye bu süreci tartışmayı yürütüyoruz. Kimsenin dağa çıkması gerekmiyor. Biz savaş istemiyoruz.
Kaynak: yuksekovahaber.com 11 Nisan 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder