Kobani Halk Meclisi Başkanı Ahmet Şêxo, Rojava’nın direnecek güçte
olduğunu belirterek, “Rojava’daki yaşam tüm zorluklara rağmen, özgürlük
kokuyor” dedi.
Van’da bir dizi ziyaret gerçekleştiren Kobani Halk Meclis Başkanı
Ahmet Şêxo ve beraberindeki meclis üyeleri, Rojava’da yaşanan devrimi ve
sorunları DİHA’ya değerlendirdi. Kobani Halk Meclisi Başkanı Ahmet
Şêxo, “Kürtler, Rojava devrimi başladığında iki tarafın da yanında yer
almayarak üçüncü bir güç olarak ortaya çıktı. Yani kendi çıkarlarını
korumak için kaldı. Sürekli kendi halkının çıkarlarını korumaya çalıştı.
Bundan dolayı Kürtler yaşadıkları Cizir bölgesi, Afrin ve Kobani
şehirlerine kötülüğün girmesine müsaade etmediler. Bunu da halk örgütü
yaptı. Böyle bir süreçte herkesin kendi çıkarlarını düşündüğü, sürekli
olayların olduğu ve devrim olduğu Rojava’da bir halk örgütlü olmazsa
kendini koruyamaz” dedi.
‘Kürtler Çoğunluğu Dışarıdan Gelen Çıkarcı Çetelerin Hedefindedir’
Rojava’da yaşanan devrimden önce ve sonrasında Kürt halkının devamlı
şiddetten kaçtığını belirten Şêxo, “Kürtler ilk günden bugüne kadar
şiddetten uzak durdu. Rojava’daki savaşta Kürtler hiçbir zaman savaş
taraftarı olmadı. Savaş isteyenler halkın üzerine saldırınca da Kürtler
kendini savunmak zorundaydı. Son zamanlarda Kürtlerin yoğun olarak
yaşadığı mahalleler saldırılara maruz kalıyor. Halep, Şam ve Raqa’da bu
saldırlar oldu. Kürtler her iki tarafın hedefi oldu. Çünkü Kürtler
üçüncü güçtürler” dedi. Rojava’da yaşayan Kürt halkının Özgür Suriye
Ordusu’nun (ÖSO) hedefi haline geldiğini belirterek, “Kürtler hem Suriye
rejiminin hem de kendini muhalif olarak gösteren ÖSO’nun hedefi oldu.
Suriye’de bütünlüklü muhalefet yoktur. Muhalefetin içinde onlarca
silahlı gruplar var. Her silahlı grup kendi çıkarları için savaşıyor. Bu
grupların içinde hırsızlık yapan, çete olanlar ve dışarıya bağlı
olanlar da var. Bunun için Kürtler bunların hedefi oldu. Bu yüzden
Kürtler her zamankinden daha güçlü örgütlenmelidir” şeklinde konuştu.
‘Rojava’da Yaşamsal İhtiyaçların Bulunmasında Zorluklar Var’
Kürtlerin yaşadığı bölgelerde çok ağır sorunların meydana geldiğini
ifade eden Şêxo, “Yaşamsal eşyaların bulunmasında sorunlar var. Daha
önce de böyle şeyler vardı. Savaş dönemlerinde bu daha ağır oluyor.
Burada sadece bir tek şey var. Kürtler kendi devrimini inanç ve örgütlü
olarak koruyabilirler, onun dışında çıkar yol yoktur. Rojava Kürtleri
içinde bir karar alındığında herkes mecburen ona uymak zorundadır. Hangi
karar olursa olsun. Ancak Suriye muhalefeti öyle değildir. Çünkü
onlarca silahlı gruplar var. Karar alınacak yer yok. Rojava’da yaşamsal
ihtiyaçların bulunmasında zorluklar var” dedi. Şêxo, yaşanan devrimle
birlikte çeteci grupların saldırılarından sonra binlerce ailenin göç
ettiğini belirterek, “Binlerce aile Halep ve Raqa’dan Kobani ve Afrin’e
göç ettiler. Kobani, Afrin ve Cizir halkımız yanına gelen kardeşlerine
yardım etmeliler. Ancak öyle kendilerini savunabilirler” dedi.
‘Rojava’nın Kazanımı Kürt Halkının Kazanımıdır’
Sınırların haritalardan değil zihinlerden kaldırılması gerektiğini
vurgulayan Şêxo, “Diğer üç parçaya çağrımız; moral desteklerini bizden
esirgemesinler. Rojava direnecek güçtedir. Kürtler dışında hiç kimseden
bir şey istemedik, asla da istemeyiz. Eğer bir çağrımız olacaksa kendi
Kürtlerimize olacaktır. Kürtlere çağrımız sadece ekonomik sıkıntıların
giderilmesi ve moral kaynağının yüksek tutulmasıdır. Zaten mücadelemiz
birdir. Rojava’daki kazanımlar, bütün Kürtlerin kazanımıdır. Eğer
Rojava’da kötü bir şey olursa bütün parçalardaki Kürtleri etkiler”
şeklinde konuştu. BDP’nin gönderdiği yardımlarının ellerine ulaştığını
ve Türkiye tarafından gönderilen yardımların Arapların bölgesine
gittiğini ifade eden Şêxo, “Kürtlerin yaşadığı bölgeler bir ambargo
içindedir. Bundan dolayı çok büyük zorluklar yaşanıyor. Bu hem
yardımların ulaşması hem de diğer konular için geçerli. Bize yetişen
yardımlar BDP’nin gönderdiği yardımlardır. Biz o yardımları halka
ulaştırdık. Onun dışında yardım gelmedi. Suriye’deki Kürtler siyasi
açıdan kötü dönemler geçirdi. Devrim sürecinde bu daha kötü oldu. Halkın
elinde imkanlar yoktu. Tarım ve ekonomi projeleri çok az ve
yetersizdir. İhtiyaca cevap vermiyor; ama çalışmalarımız devam ediyor.
Hem devrim hem de diğer çalışmalarımız devam ediyor. Bütün işlerimizi
hep birlikte yapıyoruz” dedi.
‘Devrimi Yürüten Halktır’
Devrimi halkın yürüttüğünü ifade eden Şêxo, “Zaten şimdi devrimi
yürüten halktır. Devrimi yürüten hiç kimse para almıyor. Bu bütün kurum
ve kuruluşlar için geçerlidir. Sadece onlara yaşamsal şeyler lazım.
Rojava’ya yaşamsal kanalların açılması lazım. Onlar da zamanla
olacaktır. Rojava’daki yaşam tüm zorluklara rağmen, özgürlük kokuyor.
Halk her şeye tahammül ediyor ve özgürlüğünden asla taviz vermiyor.
Rojava’daki çalışmalar, 7′den 70′e herkes bu gönüllülük üzerinde
çalışıyor. Herkes gönül rahatlığıyla çalışıyor. Çünkü ilk defa tarihte
özgür oldu ve kendini özgürlüğüne adamıştır. Kürt halkı bu özgürlüğü
kolay kolay bırakmaz. Ne olursa olsun bu konuda kararlıdır. Bütün
kurumlar bu temel üzerinde çalışmalarını yürütüyorlar. Halkımızın morali
yüksektir. Kendi kararlarında ısrar ediyorlar. Yürekleri ve gözleri
diğer parçalardadır. Bu sadece yardımlar için değil her şey için”
şeklinde konuştu.
’30 Yıldır Beklenen Barış Günü Geldi Sahip Çıkalım’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın başlattığı yeni süreci
desteklediklerini belirten Şêxo, “Rojava halkının gözü kendi devrimi ile
diğer parçalarda bulunan Kürt halkının devrimindedir. Kürt halkı her
zaman kendi halkına bakmakta ve başka hiçbir güce elini uzatmamaktadır.
Bütün Kürt halkına çağrımız şu ki, bize ulusal ruh ile yaklaşsınlar. Bu
duygularla Rojava’ya baksınlar. Düşman, Rêber Apo’nun projesini
uygulamak için mecbur kaldı. Herkes Sayın Öcalan tarafından başlatılan
sürece destek versin. Barışın günü gelmiştir. 30 yıldır büyük emekler
verildi. Sahip çıkmanın vakti gelmiştir” dedi.
Kaynak: DİHA 09 Nisan 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder