Radikal yazarı Cengiz Çandar, Başbakan Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerdeki eyalet sistemi ile ilgili açıklamalarını analiz etti.
Cengiz Çandar, Turgut Özal’ın yıllar önce etnik bölünmeye
neden olacağını düşünülerek karşı çıkılan eyalet sistemi ile Başbakan
Erdoğan’ın sözünü ettiği eyalet sistemini yazdı.
İşte o yazı..
Eyalet sistemi: Özal’dan Erdoğan’a…
Özal, 10-12 ’eyalet’e bölünen bir idari yapılanmanın hem gerçekçi
hem de Kürt sorununun çözümüne önemli katkı yapacağı kanısındaydı.
Turgut Özal’ın kafasında ‘eyalet sistemi’ vardı. İki hafta
sonra ölümünün 20. yılında kendisini anacağımız, Türkiye’yi yirminci
yüzyıldan yirmi birinci yüzyıla taşıyan ‘Sekizinci Cumhurbaşkanı’,
ömrünün son aylarında baş başa sohbetlerimizde, kamuoyu önünde pek
paylaşmadığı ‘eyalet sistemi’ne dair görüşlerinden söz eder olmuştu.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın birkaç gün önce uzun bir televizyon
söyleşisinde atıf yaptığı ‘eyalet sistemi’nin nereden bakılsa,
Türkiye’nin devlet yöneticilerinin zihninde en az bir yirmi yıllık
geçmişi var demektir.
Turgut Özal’ın “Federasyonu tartışmalıyız” sözünden yola çıkanlar,
‘etnik esaslı federasyon yanlısı’ olduğunu düşünürler. Bu, doğru
değildir. Turgut Bey, bunu, hiçbir vakit uygun görmemiş ve savunmamıştı.
Üstelik, bundan Kürtlerin zararlı çıkacağını düşünüyordu..
2014 itibariyle tarihinde ilk kez halkoyu ile cumhurbaşkanı seçecek
Türkiye’de, bu sıfatı elde etmesi en güçlü aday sayılan Tayyip
Erdoğan’ın kafasındaki ‘model’ pek böyle gözükmüyor. Bununla birlikte,
sözünü ettiği ‘eyalet sistemi’ de Özal’ınkiyle benzerlikler gösteriyor.
Zaten Tayyip Erdoğan, ‘Osmanlı eyalet sistemi’ne gönderme yaptı ve
bunu partisinin Akdeniz Bölgesi milletvekilleriyle yaptığı toplantıda
eyalet sistemiyle ilgili sözlerine muhalefetin tepki gösterdiğinin
hatırlatılması üzerine bir tür polemik olarak yaptı. Şöyle dedi:
“Bunlar, tarihi filan bilmiyorlar. Bunların tarih bilinci yok. Şimdi
‘cumhuriyete savaş açmak’ derken bir defa dünyaya şöyle bir bakalım.
Dünyada gelişmiş güçlü ülkelere bakarsanız, bunların hiçbirinde eyalet
korkusu diye, eyalet endişesi diye bir şey yoktur. Tam aksine eyalet
yapılanmaları o güçlü ülkelerde çok daha süratle kalkınmayı getirir ve
demokraside özellikle siyasi rekabeti getirir. Bu, güçlenme alametidir.
Gelelim bizim kendi tarihimize. Osmanlı’ya baktığımız zaman, o güçlü
Osmanlı’da mesela çok daha enteresan Lazistan Eyaleti var, Kürdistan
Eyaleti var. İniyoruz güneye yine aynı şekilde eyalet sistemleri var.
Niye Osmanlı güçlü ve oralarda hiç çekinmeden rahatlıkla bunları vermiş.
Şimdi ben MHP’ye endişeyle bakıyorum. Haydi CHP’yi bu konuda farklı
düşünürüm de. Ama MHP bir taraftan ‘Osmanlı’nın devamıyız’ diyecek veya
‘Osmanlıyız’ diyecek. Öbür taraftan Osmanlı’nın bu devlet yapısındaki
yaklaşım tarzını görmezlikten gelecek.”
Bu sözlerinde Osmanlı dönemine gönderme yaparak ‘Kürdistan’ ve
‘Lazistan’ sözcüklerini, ‘Osmanlı’nın gücü’ ve dolayısıyla ‘özgüveni’
bağlamında telaffuz etmesi elbette ilginçti. Çok benzer biçimde, Turgut
Özal da her iki sözcüğü birkaç kez kullanmıştı.
Bütün bunları ‘bugün’ün değil, iki kez yapması tasarlanan ‘başkanlık
dönemi’nin sonunun ‘gündemi’nde olduğunu ise ‘Seçilmiş vali’ düşünüp
düşünmeyeceği sorusuna verdiği cevapta şöyle ifade etti: “Bunlar 2023’ün
konusu. Öyle bir sistemin içerisinde belediyeyi kabul ediyorsun da
seçilmiş valiyi niye kabul etmiyorsun… Osmanlı ‘Kürdistan, Lazistan’
demiş. Bizim ‘Kürdistan, Lazistan’ dememize gerek yok. Bizim nasıl
coğrafi bölgelerimiz var. Bu bölgeler sistemi içerisinde olayı
değerlendirebiliriz. Öyle de yapılabilir. Şu anda Almanya’daki sisteme
baktığımız zaman, coğrafi bölge olarak eyaletin adını koyuyor.
Amerika’ya bakıyoruz, coğrafi. ‘Teksas eyaleti’ diyor, ‘Florida eyaleti’
diyor. Bu şekilde ortaya koyuyor.”
Turgut Özal’ınkiyle benzer yanlar; üzerinde düşünülmeye değer konular…
Kaynak: Cengiz Çandar / Radikal 03 Nisan 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder