8 Nisan 2013 Pazartesi

Erdoğan ve Özal’ın Kürdistan’lı, Lazistan’lı Eyalet Modeli Ne?

cengiz çandarr
Radikal yazarı Cengiz Çandar, Başbakan Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerdeki eyalet sistemi ile ilgili açıklamalarını analiz etti.

 Cengiz Çandar, Turgut Özal’ın yıllar önce etnik bölünmeye neden olacağını düşünülerek karşı çıkılan eyalet sistemi ile Başbakan Erdoğan’ın sözünü ettiği eyalet sistemini yazdı.

 İşte o yazı..

 Eyalet sistemi: Özal’dan Erdoğan’a…
 Özal, 10-12 ’eyalet’e bölünen bir idari yapılanmanın hem gerçekçi hem de Kürt sorununun çözümüne önemli katkı yapacağı kanısındaydı.

 Turgut Özal’ın kafasında ‘eyalet sistemi’ vardı. İki hafta sonra ölümünün 20. yılında kendisini anacağımız, Türkiye’yi yirminci yüzyıldan yirmi birinci yüzyıla taşıyan ‘Sekizinci Cumhurbaşkanı’, ömrünün son aylarında baş başa sohbetlerimizde, kamuoyu önünde pek paylaşmadığı ‘eyalet sistemi’ne dair görüşlerinden söz eder olmuştu.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın birkaç gün önce uzun bir televizyon söyleşisinde atıf yaptığı ‘eyalet sistemi’nin nereden bakılsa, Türkiye’nin devlet yöneticilerinin zihninde en az bir yirmi yıllık geçmişi var demektir.

Turgut Özal’ın “Federasyonu tartışmalıyız” sözünden yola çıkanlar, ‘etnik esaslı federasyon yanlısı’ olduğunu düşünürler. Bu, doğru değildir. Turgut Bey, bunu, hiçbir vakit uygun görmemiş ve savunmamıştı. Üstelik, bundan Kürtlerin zararlı çıkacağını düşünüyordu..

2014 itibariyle tarihinde ilk kez halkoyu ile cumhurbaşkanı seçecek Türkiye’de, bu sıfatı elde etmesi en güçlü aday sayılan Tayyip Erdoğan’ın kafasındaki ‘model’ pek böyle gözükmüyor. Bununla birlikte, sözünü ettiği ‘eyalet sistemi’ de Özal’ınkiyle benzerlikler gösteriyor.

Zaten Tayyip Erdoğan, ‘Osmanlı eyalet sistemi’ne gönderme yaptı ve bunu partisinin Akdeniz Bölgesi milletvekilleriyle yaptığı toplantıda eyalet sistemiyle ilgili sözlerine muhalefetin tepki gösterdiğinin hatırlatılması üzerine bir tür polemik olarak yaptı. Şöyle dedi:

“Bunlar, tarihi filan bilmiyorlar. Bunların tarih bilinci yok. Şimdi ‘cumhuriyete savaş açmak’ derken bir defa dünyaya şöyle bir bakalım. Dünyada gelişmiş güçlü ülkelere bakarsanız, bunların hiçbirinde eyalet korkusu diye, eyalet endişesi diye bir şey yoktur. Tam aksine eyalet yapılanmaları o güçlü ülkelerde çok daha süratle kalkınmayı getirir ve demokraside özellikle siyasi rekabeti getirir. Bu, güçlenme alametidir. Gelelim bizim kendi tarihimize. Osmanlı’ya baktığımız zaman, o güçlü Osmanlı’da mesela çok daha enteresan Lazistan Eyaleti var, Kürdistan Eyaleti var. İniyoruz güneye yine aynı şekilde eyalet sistemleri var. Niye Osmanlı güçlü ve oralarda hiç çekinmeden rahatlıkla bunları vermiş. Şimdi ben MHP’ye endişeyle bakıyorum. Haydi CHP’yi bu konuda farklı düşünürüm de. Ama MHP bir taraftan ‘Osmanlı’nın devamıyız’ diyecek veya ‘Osmanlıyız’ diyecek. Öbür taraftan Osmanlı’nın bu devlet yapısındaki yaklaşım tarzını görmezlikten gelecek.”

Bu sözlerinde Osmanlı dönemine gönderme yaparak ‘Kürdistan’ ve ‘Lazistan’ sözcüklerini, ‘Osmanlı’nın gücü’ ve dolayısıyla ‘özgüveni’ bağlamında telaffuz etmesi elbette ilginçti. Çok benzer biçimde, Turgut Özal da her iki sözcüğü birkaç kez kullanmıştı.

Bütün bunları ‘bugün’ün değil, iki kez yapması tasarlanan ‘başkanlık dönemi’nin sonunun ‘gündemi’nde olduğunu ise ‘Seçilmiş vali’ düşünüp düşünmeyeceği sorusuna verdiği cevapta şöyle ifade etti: “Bunlar 2023’ün konusu. Öyle bir sistemin içerisinde belediyeyi kabul ediyorsun da seçilmiş valiyi niye kabul etmiyorsun… Osmanlı ‘Kürdistan, Lazistan’ demiş. Bizim ‘Kürdistan, Lazistan’ dememize gerek yok. Bizim nasıl coğrafi bölgelerimiz var. Bu bölgeler sistemi içerisinde olayı değerlendirebiliriz. Öyle de yapılabilir. Şu anda Almanya’daki sisteme baktığımız zaman, coğrafi bölge olarak eyaletin adını koyuyor. Amerika’ya bakıyoruz, coğrafi. ‘Teksas eyaleti’ diyor, ‘Florida eyaleti’ diyor. Bu şekilde ortaya koyuyor.”

Turgut Özal’ınkiyle benzer yanlar; üzerinde düşünülmeye değer konular…


 Kaynak: Cengiz Çandar / Radikal 03 Nisan 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder