Batı Kürdistan’ın Rimelan kentinde 26-29 Mart tarihleri arasında
düzenlenen 3. Ulusal Gençlik Konferansı’nın sonuç bildirgesi açıklandı.
Öcalan’ın özgürlüğü için mücadele vurgusunun yapıldığı bildirgede,
ulusal Kongre’nin düzenlenmesi, Güney ve Batı Kürdistan’daki
kazanımların savunulması için ortak mücadelenin yükseltilmesi kararına
ulaşıldı.
Bildirgede İran rejiminin gençler ve kadınlara karşı yürüttüğü
saldırılara da dikkat çekildi.
İlki 16-17 Mart 2011 tarihleri arasında Diyarbakır’da, ikincisi 15-17
Mart 2012 tarihleri arasında Hewler’de yapılan Ulusal Kürt Gençlik
Konferansı’nın 3’üncüsü Batı Kürdistan’ın Rimelan kentinde 26-29 Mart
tarihleri arasında gerçekleşti. Kürdistan’ın dört parçası ve
yurtdışından 60 gençlik örgütü adına 260 delegenin katıldığı konferansta
önemli kararlara ulaşıldı.
Ulusal Kongre’nin düzenlenmesi için Kürt gençlerinin tüm siyasi
güçler üzerinde baskı oluşturmasının kaydedildiği bildirgede Güney ve
Batı Kürdistan’daki kazanımlara dikkat çekildi. “Kürdistan’ın hangi
parçasından olursa olsun, her parti, dar partisel politik çıkarları
düşünmeksizin Batı Kürdistan’daki halk devrimine destek vermeli”
denildi. ‘ulusal çıkarları gözetmeyen, uluslar arası ve bölgesel
güçlerin çıkarlarına hizmet eden’ partiler de kınandı.
19 TEMMUZ DEVRİMİ KÜRT HALKININ KAZANIMIDIR
“Batı Kürdistan’daki 19 Temmuz devrimi, Kürdistan halkının kazanımı,
bir değeridir. Bu devrimin kazanımları Bütün Kürdistan gençleri
tarafından korunmalıdır” vurgusunun yapıldığı bildirgede Kürt Yüksek
Konseyi’nin Batı Kürdistan halkının siyasi iradesi olduğunu bir kez daha
vurgulandı. “Konsey Kürdistan’ın 4 parçasından destek görmeli” denilen
bildirgede, Konsey’in aktif olabilmesi için ENKS ve Rojava Halk
Meclisi’nin rollerini oynaması istendi.
KONSEYE BAĞLI OLMAYAN SİLAHLI GÜÇLERİ MEŞRU GÖRMÜYORUZ
Yüksek Kürt Konseyi’ne bağlı olduğunu ilan eden YPG’nin de Kürtlerin
meşru savunma gücü olduğunun altı çizilirken, YPG’nin içinde yer aldığı
Konseye bağlı Uzman Askeri Kurul’un aktifleşmesi gerektiği kaydedildi.
“Biz Kürt gençleri olarak, Kürt Yüksek Konseyi’ne bağlı Uzman
Kurul’un şemsiyesi altında yer almayan silahlı güçleri meşru görmüyoruz,
bu yöndeki çabalar düşmanca tavırlardır ve Kürtlerin kazanımlarına
(çıkarlarına) karşıdır” ifadesi yer aldı.
Bildirgede ayrıca, “Batı Kürdistan’ın coğrafyasını ve toprağını
pazarlık konusu yapan siyasi Kürt güçlerini kınıyoruz. Bu konu bizim
kırmızı çizgimizdir. Kürt gençleri olarak ne şekilde olursa olsun, dış
göçlerin Batı Kürdistan’a müdahalesini, Kürdistan’ın işgali gibi görüyor
ve buna karşı mücadele ediyoruz” denildi.
GÖÇ EDEN GENÇLERE GERİ DÖNÜN ÇAĞRISI
Ekonomik ve güvenlik nedeniyle Rojava’dan diğer parçalara ve ülkelere
göç eden gençlere de topraklarına geri dönmeleri çağrısında bulunan
konferans bildirgesinde, “Batı Kürdistan’da eğitim sisteminin
oturtulması için diğer parçalardan eğitim kurumlarının destek vermesi,
Kürtçe eğitim için var olan yapının güçlendirilmesi” yönünde bir maddede
yer aldı.
KONFERANSTAN ÖCALAN’A DESTEK
3. Gençlik Konferansı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı
çözüm sürecine de destek verdi. “Kürt gençleri olarak, Kürt Halk Önderi
Sayın Abdullah Öcalan’ın ve bütün tutsakların özgürlüğü için mücadele
ediyoruz ve bunu ahlaki bir görev biliyoruz” denildi.
Kürt gençlerinin bu kritik ve hassas süreçte öncülük rollerini
oynamaları çağrısında bulunan bildirgede devamla şöyle denildi: “Kürt
gençleri olarak Demokratik bir Kürdistan için köhne ve ataerkil
zihniyete karşı mücadele ediyoruz, kapitalist moderniyete karşı kürt
kültürünün gelişmesi, ahlaki ve politik toplumun inşası için
kararlılığımızı belirtiyoruz. Gençleri hedef alan din, mezhep, ideolojik
saldırı ve yönelimlere karşı mücadele kararlılığımızı yineliyoruz.”
Konferans delegeleri Paris Katliamı’nı da kınadı. Bildirgede konuyla
ilgili “Üç kadın arkadaşı (Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez)
, Leyla Qasim gibi Kürt kadınının öncüleri olarak görüyoruz. Olay
aydınlatılıncaya kadar, Fransa devletini sorumlu olarak görüyoruz”
ifadesi yer aldı.
DOĞU KÜRDİSTAN’A İLİŞKİN KARARLAR
Konferansta Doğu Kürdistan parçasına ilişkin yürütülen tartışmalar
bildirgede ifadesini buldu. İran İslam rejiminin politikalarına karşı
gençlerin bilinçlendirilmesi, idam ve yozlaşmaya karşı mücadelenin
yükseltilmesi kararına ulaşıldı.
Ayrıca başta İran olmak üzere Kürdistan’ı egemenliği altında
bulunduran tüm ülkelerde kadın kırımına karşı da bir madde yer aldı.
Recm, idam, fuhuş, berdel, iki evlilik, erken evlilik, şiddet gibi kadın
kırımı uygulamalarının tümüne karşı kadın özgürlüğü mücadelesinin
yükseltilmesi maddesi bildirgede yer aldı.
16 MART DÜNYA SOYKIRIM GÜNÜ OLARAK TANINSIN
Güney Kürdistan parçasına ilişkin ise, “Biz Kürt gençleri olarak
Güney Kürdistan’dan koparılan bölgelerin yeniden Kürdistan’a
bağlanmaları için ve Irak Anayasa’sının 140. maddesi uygulanması için
mücadele edeceğiz” denildi.
Ayrıca Halepçe ve Enfal’in soykırım olarak tanınması. 16 Mart’ın ‘uluslarararası soykırım günü’ olarak kabul edilmesi istendi.
15 Temmuz 2007’de Şengal’de Kürt Ezidilere dönük saldırı bir kez daha kınandı.
Bildirgenin sonunda Kürtler arası iç savaşın bir daha
tekrarlanmaması, tüm siyasi partilerin kardeş kavgası karşısında durması
gerektiği vurgulandı.
Eğer bir yıl içinde Gençlik Konfederasyonu’nun oluşmaması halinde 4.
Ulusal Kürt Gençlik Konferansı’nın Ranya’da toplanması kararlaştırıldı.
Kaynak: firatnews.biz 29 Mart 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder